Gerçekten Koruyan Bir Maske Seçerken Dikkat Edilmesi Gerekenler
( tarihinde yayınlandı)Kullandığım maskeyi eczaneden tedarik ettiğim için güvenli olduğu düşüncesindeydim. Ancak mevzuyu biraz eşeleyince kazın ayağının pek de öyle olmadığını anlayıp "gerçekten koruyan" maskenin peşine düştüm. Eşelenirken elde ettiğim verileri de bu ipucunda toparladım.
Tepeden düşme de olsa gediğine oturan cümleyi en başında kurayım: Zincir marketlerde satılan maskelerin hiçbiri "yeteri kadar" koruyucu özelliğe sahip değil. TSE'nin maske konusunda yayınladığı iki standart var. Bunlardan biri "gündelik" kullanım için; diğeri ise cerrahi kullanıma uygun maskeler. Piyasadaki maskelerin çoğunluysa gündelik kullanıma uygun standartlar seviyesinde. "Eee, neden yeteri kadar korumuyor?" diyorsanız yanıt şu:
Bu maskeler pamuklu kumaştan iki veya üç kat üretiliyor. Ancak özellikle uzun kullanım süresi sonrasında gerek soluk alırken gerekse konuşurken nefes ve tükürük parçacıkları nedeniyle maske nemleniyor. Bu da maskenin dış tarafıyla iç tarafı alanında dokusal iletime sebebiyet veriyor. Yani nasıl ki bir kâğıt havlu parçasının ucunu suya değdirdiğinizde ıslaklık emiş oranına bağlı olarak yayılıyorsa maskede de aynısı oluyor. Bu iletim de dış yüzeyden maskeye çarpan virüsün içeri yayılabilmesine olanak sağlıyor.
Bu veriye şüpheci yaklaşanların aklına, "Koruyucu değilse neden satılıyor?" sorusu gelebilir. Bunun yanıtı çok basit: 1. neden; kapitalizm. Bakanlığın açıkladığı maske tipleri sabit bir fiyatla satılıyor. Bu nedenle özellikle zincir marketler kâr marjı en yüksek olan ürünü tercih ediyor. 2. neden ise üretim kapasitesi yetersizliği. Diğer standarttaki maskelerin üretiminde özel bir kumaş kullanılıyor. Tabii dünyanın normal yaşam akışında bu maskeler sadece cerrahi ortam için üretildiğinden uyumlu sanayi tesisi sayısı yeterli deği. Kar marjının da daha düşük olması üreticilerin tercihlerini etkiliyor.
Maskenin gerçekten koruyucu olması için sahip olması gereken özellikler ise şöyle:
1. Maskenin üst tarafında tel olmalı ve kullanım esnasında burun kemiğine uygun biçimde kıvrılabilmeli.
2. Sağlık Bakanlığı Ürün Takip Sistemi'nde kaydı olmalı. Ancak bakanlığımız her iki standarttaki ürünler için de onay verdiği için listede var olması koruyuculuk oranının yüksek olduğu anlamına gelmiyor.
3. Maskenin kutusunda veya özelliklerinde "TS EN 14683 + AC" ifadesi yer almalı. "14683" numarası standardı belirleyen kriter. Gündelik kullanıma uygun ürünlerde bu numara yok.
4. 3 kat olmalı
5. İç ve dış katman pamuklu kumaştan yapılmışken orta katman meltblown kumaştan üretilmiş olmalı. "meltblown nedir?" diye sorarsanız Türkçesi "Antimikrobik" olarak çevrilebilir. İşte maskenin güvenilirliğini arttıran asıl özellik de bu antimikrobik filtre özelliği gören kumaş oluyor. Uzun kullanımda nemlenen iç yüzey ile dış yüzeyin arasında bir tür set görevi gördüğü için iletim oranı düşüyor ve virüsün solunum yollarına ulaşmasını engelliyor. Cerrahi operasyonlarda da kullanılan maske bu.
6. Ürünü eczaneden ya da doğrudan üreticiden tedarik etmeniz en akılcı olanı. Özellikle internetteki satış sitelerinden alacağınız maske ve dezenfektana pek güvenilmemesi gerekiyor. Büyük alışveriş sitelerinden aldığınızda satıcı adı bir medikal şirket ya da medikal ürün üreticisi olsa dahi gelen kargo paketindeki göndericiyi kontrol etmenizi öneririm. Şahsen buradaki ecza depolarında bulamadığım için Hepsiburada'dan medikal üreticiden satın almama rağmen gönderen saçma sapan bir yerdi. Bu tür durumda ürünü iade etmeniz en manalısı olur. Bu tür sitelerde 1 kuruş dahi ucuz fiyat olsa tedarikçi kaynağı değişiyor. Eğer "Satıcı" alanından manuel olarak seçim yapmadığınız takdirde ucuza satan kimse oradan tedarik edilerek adresinize ulaştırılıyor. Herhâlde Türkiye'deki marka sahteciliğine dair kelamlar etmenin gereği de yok. Kutuyu matbaada elini kolunu sallayarak bastıran bir satıcı, istediği marka adıyla çakma ürün satabiliyor.
Satın aldığınız ürünü test etmek de güç değil. Tel kısmından kesip aradaki kumaşı kontrol etmek dışında ağzınıza iyice bastırdıktan sonra hızla üflemek de işe yarayabilir. Antimikrobik kumaşın dokuma sıklığı daha yoğun olduğu için soluğun etkisiyle dışa doğru şişme yapıyor. Marketten alınan bazı maskelerde de bu tür bir şişme var ancak emin olun ki o şişme koruyuculuk getirmiyor; aksine kalitesiz ve polyester/sentetik malzeme karıştırılmasıyla daha ucuza mal edildiği anlamına geliyor.
(Yorum yazmak için tıklayın)
Ekleyen: Murat Kefeli | (Şikâyet et)
Tepeden düşme de olsa gediğine oturan cümleyi en başında kurayım: Zincir marketlerde satılan maskelerin hiçbiri "yeteri kadar" koruyucu özelliğe sahip değil. TSE'nin maske konusunda yayınladığı iki standart var. Bunlardan biri "gündelik" kullanım için; diğeri ise cerrahi kullanıma uygun maskeler. Piyasadaki maskelerin çoğunluysa gündelik kullanıma uygun standartlar seviyesinde. "Eee, neden yeteri kadar korumuyor?" diyorsanız yanıt şu:
Bu maskeler pamuklu kumaştan iki veya üç kat üretiliyor. Ancak özellikle uzun kullanım süresi sonrasında gerek soluk alırken gerekse konuşurken nefes ve tükürük parçacıkları nedeniyle maske nemleniyor. Bu da maskenin dış tarafıyla iç tarafı alanında dokusal iletime sebebiyet veriyor. Yani nasıl ki bir kâğıt havlu parçasının ucunu suya değdirdiğinizde ıslaklık emiş oranına bağlı olarak yayılıyorsa maskede de aynısı oluyor. Bu iletim de dış yüzeyden maskeye çarpan virüsün içeri yayılabilmesine olanak sağlıyor.
Bu veriye şüpheci yaklaşanların aklına, "Koruyucu değilse neden satılıyor?" sorusu gelebilir. Bunun yanıtı çok basit: 1. neden; kapitalizm. Bakanlığın açıkladığı maske tipleri sabit bir fiyatla satılıyor. Bu nedenle özellikle zincir marketler kâr marjı en yüksek olan ürünü tercih ediyor. 2. neden ise üretim kapasitesi yetersizliği. Diğer standarttaki maskelerin üretiminde özel bir kumaş kullanılıyor. Tabii dünyanın normal yaşam akışında bu maskeler sadece cerrahi ortam için üretildiğinden uyumlu sanayi tesisi sayısı yeterli deği. Kar marjının da daha düşük olması üreticilerin tercihlerini etkiliyor.
Maskenin gerçekten koruyucu olması için sahip olması gereken özellikler ise şöyle:
1. Maskenin üst tarafında tel olmalı ve kullanım esnasında burun kemiğine uygun biçimde kıvrılabilmeli.
2. Sağlık Bakanlığı Ürün Takip Sistemi'nde kaydı olmalı. Ancak bakanlığımız her iki standarttaki ürünler için de onay verdiği için listede var olması koruyuculuk oranının yüksek olduğu anlamına gelmiyor.
3. Maskenin kutusunda veya özelliklerinde "TS EN 14683 + AC" ifadesi yer almalı. "14683" numarası standardı belirleyen kriter. Gündelik kullanıma uygun ürünlerde bu numara yok.
4. 3 kat olmalı
5. İç ve dış katman pamuklu kumaştan yapılmışken orta katman meltblown kumaştan üretilmiş olmalı. "meltblown nedir?" diye sorarsanız Türkçesi "Antimikrobik" olarak çevrilebilir. İşte maskenin güvenilirliğini arttıran asıl özellik de bu antimikrobik filtre özelliği gören kumaş oluyor. Uzun kullanımda nemlenen iç yüzey ile dış yüzeyin arasında bir tür set görevi gördüğü için iletim oranı düşüyor ve virüsün solunum yollarına ulaşmasını engelliyor. Cerrahi operasyonlarda da kullanılan maske bu.
6. Ürünü eczaneden ya da doğrudan üreticiden tedarik etmeniz en akılcı olanı. Özellikle internetteki satış sitelerinden alacağınız maske ve dezenfektana pek güvenilmemesi gerekiyor. Büyük alışveriş sitelerinden aldığınızda satıcı adı bir medikal şirket ya da medikal ürün üreticisi olsa dahi gelen kargo paketindeki göndericiyi kontrol etmenizi öneririm. Şahsen buradaki ecza depolarında bulamadığım için Hepsiburada'dan medikal üreticiden satın almama rağmen gönderen saçma sapan bir yerdi. Bu tür durumda ürünü iade etmeniz en manalısı olur. Bu tür sitelerde 1 kuruş dahi ucuz fiyat olsa tedarikçi kaynağı değişiyor. Eğer "Satıcı" alanından manuel olarak seçim yapmadığınız takdirde ucuza satan kimse oradan tedarik edilerek adresinize ulaştırılıyor. Herhâlde Türkiye'deki marka sahteciliğine dair kelamlar etmenin gereği de yok. Kutuyu matbaada elini kolunu sallayarak bastıran bir satıcı, istediği marka adıyla çakma ürün satabiliyor.
Satın aldığınız ürünü test etmek de güç değil. Tel kısmından kesip aradaki kumaşı kontrol etmek dışında ağzınıza iyice bastırdıktan sonra hızla üflemek de işe yarayabilir. Antimikrobik kumaşın dokuma sıklığı daha yoğun olduğu için soluğun etkisiyle dışa doğru şişme yapıyor. Marketten alınan bazı maskelerde de bu tür bir şişme var ancak emin olun ki o şişme koruyuculuk getirmiyor; aksine kalitesiz ve polyester/sentetik malzeme karıştırılmasıyla daha ucuza mal edildiği anlamına geliyor.
(Yorum yazmak için tıklayın)
Ekleyen: Murat Kefeli | (Şikâyet et)
Önceki İpucu: Nevresimleri Eşleştirme ve Birbirinden Ayırabilme | Sonraki İpucu: Çocuğunuzu Parka Götürürken