şampanya açmak
( tarihinde yayınlandı)Şampanya ve köpüklü şarap şişelerinde "mantar kafa" veya "mantar tıpa" olarak adlandırılan bir tıpa kullanılır. Bu tür tıpalarsa tirbuşon ile açılmaz. Tıpanın görünüşü de mantara benzer. Şişenin iç kısmına giren bir sap ve şişenin üst kısmında bir kafa kısmı bulunur.
Çoğunlukla mantar kafa tıpaların çevresine, şişe boğazına sabitleme amacıyla tel takılır. Şampanya şişesinin boğaz kısmındaki jelatin çıkarıldıktan sonra ilk yapılması gereken şey bu telin çözülmesidir.
Tabii burada şöyle bir detay söz konusu: Şampanyayı nasıl açmak istiyorsunuz? Efendi gibi mi yoksa pek de manidar olmayan gösterişli bir biçimde mi?
"Şampanya patlatacağım!" diyorsanız gösterişli açılış yapmanız gerekiyor -ki bunun diğer bir anlamı şampanyanın yaklaşık yüzde 30'unu içemeyeceksiniz ve yakınlarınızda kağıt havlu rulosu ve paspas da olmalı. [Gülümseme]
Efendi gibi açmak istiyorsanız teli çözdükten sonra şişeyi bir kez yukarı-aşağı sallamanız yeterli. Ardından başparmağınızı mantar kafası ile şişenin birleştiği yere koyup yukarı doğru birkaç kez itmeniz yeterli olacaktır. Hafif bir "puf" sesinden sonra mantar çıkar. Diğer bir yöntem de biraz ittirdikten sonra tıpkı şişa kapağı açar gibi mantarın kafasını bir yöne doğru çevirerek yukarı çekmektir.
İlla patlatmak mı istiyorsunuz? O da zor değil. Ama bu işi yapacaksanız "şampanya kovası" olarak adlandırılan kova ya da geniş bir plastik kap bulmanız gerekiyor. Patlamalı açma aşamasında dikkat edilmesi gereken en önemli şey şişeyi tutuş biçimidir. O da şöyle:
1. Aktif olarak kullandığınız elinizle şişenin boğaz kısmını, diğer elinizle de şişenin alt kısmını tutun.
2. Boğaz kısmında tuttuğunuz elin başparmağını mantarın üst kısmına koyun ve aşağı doğru sıkıca bastırın. Bu, işin en önemli kısımlarından biri. Eğer başparmağınızla mantara üsten bastırmazsanız çalkalama esnasında oluşan itici basınç şişenin zamansız biçimde açılmasına yol açabilir.
3. Sağ elinizi aktif olarak kullandığınızı varsayarsak şişenin boğaz kısmını saat 2 dip kısmınıysa saat yedi yönünde tutun. Eğer şişeyi bu açıyla tutmaz ve bunun yerine doksan derecelik bir açıyla çalkalarsanız açılış sonrası başınız daha çok derde girer.
4. Doğru açıya ulaştığınızda şişeyi saat 2-7 ekseninini bozmayacak şekilde hızlı hızlı çalkalamaya başlayın. Bunun belli bir süresi olmaz. Açmaya çalıştığınız şampanyanın markasına ve şişe boyuna, yapısına göre değişir. Ortalama on on beş kez çalkalayın.
5. Çalkalama işi bittikten sonra mantar kafanın üstünde duran başparmağınızı, kafanın altı ile şişenin ağzı arasına getirip tüm gücünüzle yukarı doğru itin. Eğer tıpa yerinden fırlamazsa parmağınızın pozisyonunu bozmadan birkaç kez daha sallayıp yeniden deneyin. Bu aşamada tıpanın fırlama açısını iyi hesaplayın ve karşınızda bir insan evladı olmadığından emin olun. Çünkü o tıpa bazen neredeyse yüz yüz elli santim çapraza doğru ve ivme ile fırlıyor.
İşin kolay yönü bitti. Amma velakin maharet isteyen yönü de bu aşamada başlıyor. Tıpanın fırlamasıyla birlikte şişenin ağzından köpüklü şampanya akmaya başlar. Fırlamanın hemen ardından şişeyi şampanya kovasının üstüne getirmeniz ve yere değil kovaya akmasını sağlamanız gerekiyor. Sonradan yüzsüzlük yapıp "Kova nasılsa temizdi ya, içine döküleni de içelim" deme hakkınız var. Ayyaşlık tabii. [Açık ağızlı gülümseme]
Kovaya akma işi biterken aktif kullandığınız elinizi şişenin ortasına kaydırıp tutabilirsiniz ve şampanya kadehlerine servis yapabilirsiniz. Şampanya kadehi dar ve uzun boyludur. Adabı ise kadehin ortalama yüzde atmışını doldurmaktır.
Gösterişli açışın cılkını çıkartma arzunuz varsa yukarıdaki süreç biraz değişiyor. Cılkını çıkarma işi Formula yarışlarının final törenlerinde yapılır. Yarışı kazanan sürücü normalden neredeyse üç kat daha büyük olan şampanya şişesini çılgınlar gibi sallar. Tıpa fırladıktan sonraysa başparmağını şişenin ağzına dayayıp tazyikli biçimde fışkıran şampanyayı durdurmaya çalışır. Tabii asıl amaç durdurmak değildir. Küçük bir çocuğun hortumun ucuna parmağını koyup tazyik oluşturması benzeridir. Ardından da o tazyikle çevresindeki kişileri şampanyayla bir güzel ıslatır ve hatta bazen tazyik son bulduğunda şampanyanın bir kısmını yanındaki kişinin başından aşağı döker.
Tabii bu sahne bizim ülkemizde maalesef ki yaşanmıyor. 2010'ların ortasında yapılan bir yarışta Meclis Başkanı ödül törenine katılmıştı. Şampanyanın efendi gibi açılacağını sanıyordu sanırım. Çünkü yarışı kazanan pilot şampanyayla çevresindekileri ıslatmaya başladığında Meclis Başkanı kaçacak delik aramıştı alkole bulanmamak için. [Açık ağızlı gülümseme] Sonrasında RTÜK denen kurum bu geleneksel durumun uygun olmadığına karar vererek ödül töreninde şampanya açılmasını yasakladı. Son iki yarış töreni oldukça ironik… İlk seferinde pilot çılgınlar gibi şişeyi salladı ama içine ne koydularsa artık şişe patlamadan açıldı. Son yarışta biraz daha zekice bir iş yapıp Türk tavernacıların yöntemini kullanarak şişe içine asitli üzüm suyu koydular ve pilot sallayıp açınca tıpa patlayarak fırladı. Ne var ki bu sefer de köpük oluşmadı. Pilot da şişeyi yanındakinin başından aşağı boşaltmakla yetindi.
"Türk taverna işi nedir?" diyenler de olabilir. Aslında mevzu çok basit. Assoliste şampanya gönderildiğinde genelde şişelerde şampanya olmaz. Tek şişe yollandıysa içine asitli üzüm suyu konulur ve assolist de bir yudum almakla yetinir. Eğer birden fazla şişe yollandıysa garsonlar şişeleri patlatarak açar. Patlayan şişelerde içilebilecek bir sıvı olmaz. Assoliste ikram edilende gerçek şampanya olur. Bazen de tabii karışıklık olur. Geçen yıl bir şarkıcı, kendisinin şerefine açılan şampanyadan bir yudum aldıktan sonra kadehi garsonun üstüne dökmüş ve daha kaliteli bir şeyler getirmesini söylemişti. Aslında şarkıcı da haklı. Kim bilir ne içmek zorunda kaldı zavallıcık. [Açık ağızlı gülümseme] (Yorum yazmak için tıklayın)
Ekleyen: Murat Kefeli | (Şikâyet et)
Çoğunlukla mantar kafa tıpaların çevresine, şişe boğazına sabitleme amacıyla tel takılır. Şampanya şişesinin boğaz kısmındaki jelatin çıkarıldıktan sonra ilk yapılması gereken şey bu telin çözülmesidir.
Tabii burada şöyle bir detay söz konusu: Şampanyayı nasıl açmak istiyorsunuz? Efendi gibi mi yoksa pek de manidar olmayan gösterişli bir biçimde mi?
"Şampanya patlatacağım!" diyorsanız gösterişli açılış yapmanız gerekiyor -ki bunun diğer bir anlamı şampanyanın yaklaşık yüzde 30'unu içemeyeceksiniz ve yakınlarınızda kağıt havlu rulosu ve paspas da olmalı. [Gülümseme]
Efendi gibi açmak istiyorsanız teli çözdükten sonra şişeyi bir kez yukarı-aşağı sallamanız yeterli. Ardından başparmağınızı mantar kafası ile şişenin birleştiği yere koyup yukarı doğru birkaç kez itmeniz yeterli olacaktır. Hafif bir "puf" sesinden sonra mantar çıkar. Diğer bir yöntem de biraz ittirdikten sonra tıpkı şişa kapağı açar gibi mantarın kafasını bir yöne doğru çevirerek yukarı çekmektir.
İlla patlatmak mı istiyorsunuz? O da zor değil. Ama bu işi yapacaksanız "şampanya kovası" olarak adlandırılan kova ya da geniş bir plastik kap bulmanız gerekiyor. Patlamalı açma aşamasında dikkat edilmesi gereken en önemli şey şişeyi tutuş biçimidir. O da şöyle:
1. Aktif olarak kullandığınız elinizle şişenin boğaz kısmını, diğer elinizle de şişenin alt kısmını tutun.
2. Boğaz kısmında tuttuğunuz elin başparmağını mantarın üst kısmına koyun ve aşağı doğru sıkıca bastırın. Bu, işin en önemli kısımlarından biri. Eğer başparmağınızla mantara üsten bastırmazsanız çalkalama esnasında oluşan itici basınç şişenin zamansız biçimde açılmasına yol açabilir.
3. Sağ elinizi aktif olarak kullandığınızı varsayarsak şişenin boğaz kısmını saat 2 dip kısmınıysa saat yedi yönünde tutun. Eğer şişeyi bu açıyla tutmaz ve bunun yerine doksan derecelik bir açıyla çalkalarsanız açılış sonrası başınız daha çok derde girer.
4. Doğru açıya ulaştığınızda şişeyi saat 2-7 ekseninini bozmayacak şekilde hızlı hızlı çalkalamaya başlayın. Bunun belli bir süresi olmaz. Açmaya çalıştığınız şampanyanın markasına ve şişe boyuna, yapısına göre değişir. Ortalama on on beş kez çalkalayın.
5. Çalkalama işi bittikten sonra mantar kafanın üstünde duran başparmağınızı, kafanın altı ile şişenin ağzı arasına getirip tüm gücünüzle yukarı doğru itin. Eğer tıpa yerinden fırlamazsa parmağınızın pozisyonunu bozmadan birkaç kez daha sallayıp yeniden deneyin. Bu aşamada tıpanın fırlama açısını iyi hesaplayın ve karşınızda bir insan evladı olmadığından emin olun. Çünkü o tıpa bazen neredeyse yüz yüz elli santim çapraza doğru ve ivme ile fırlıyor.
İşin kolay yönü bitti. Amma velakin maharet isteyen yönü de bu aşamada başlıyor. Tıpanın fırlamasıyla birlikte şişenin ağzından köpüklü şampanya akmaya başlar. Fırlamanın hemen ardından şişeyi şampanya kovasının üstüne getirmeniz ve yere değil kovaya akmasını sağlamanız gerekiyor. Sonradan yüzsüzlük yapıp "Kova nasılsa temizdi ya, içine döküleni de içelim" deme hakkınız var. Ayyaşlık tabii. [Açık ağızlı gülümseme]
Kovaya akma işi biterken aktif kullandığınız elinizi şişenin ortasına kaydırıp tutabilirsiniz ve şampanya kadehlerine servis yapabilirsiniz. Şampanya kadehi dar ve uzun boyludur. Adabı ise kadehin ortalama yüzde atmışını doldurmaktır.
Gösterişli açışın cılkını çıkartma arzunuz varsa yukarıdaki süreç biraz değişiyor. Cılkını çıkarma işi Formula yarışlarının final törenlerinde yapılır. Yarışı kazanan sürücü normalden neredeyse üç kat daha büyük olan şampanya şişesini çılgınlar gibi sallar. Tıpa fırladıktan sonraysa başparmağını şişenin ağzına dayayıp tazyikli biçimde fışkıran şampanyayı durdurmaya çalışır. Tabii asıl amaç durdurmak değildir. Küçük bir çocuğun hortumun ucuna parmağını koyup tazyik oluşturması benzeridir. Ardından da o tazyikle çevresindeki kişileri şampanyayla bir güzel ıslatır ve hatta bazen tazyik son bulduğunda şampanyanın bir kısmını yanındaki kişinin başından aşağı döker.
Tabii bu sahne bizim ülkemizde maalesef ki yaşanmıyor. 2010'ların ortasında yapılan bir yarışta Meclis Başkanı ödül törenine katılmıştı. Şampanyanın efendi gibi açılacağını sanıyordu sanırım. Çünkü yarışı kazanan pilot şampanyayla çevresindekileri ıslatmaya başladığında Meclis Başkanı kaçacak delik aramıştı alkole bulanmamak için. [Açık ağızlı gülümseme] Sonrasında RTÜK denen kurum bu geleneksel durumun uygun olmadığına karar vererek ödül töreninde şampanya açılmasını yasakladı. Son iki yarış töreni oldukça ironik… İlk seferinde pilot çılgınlar gibi şişeyi salladı ama içine ne koydularsa artık şişe patlamadan açıldı. Son yarışta biraz daha zekice bir iş yapıp Türk tavernacıların yöntemini kullanarak şişe içine asitli üzüm suyu koydular ve pilot sallayıp açınca tıpa patlayarak fırladı. Ne var ki bu sefer de köpük oluşmadı. Pilot da şişeyi yanındakinin başından aşağı boşaltmakla yetindi.
"Türk taverna işi nedir?" diyenler de olabilir. Aslında mevzu çok basit. Assoliste şampanya gönderildiğinde genelde şişelerde şampanya olmaz. Tek şişe yollandıysa içine asitli üzüm suyu konulur ve assolist de bir yudum almakla yetinir. Eğer birden fazla şişe yollandıysa garsonlar şişeleri patlatarak açar. Patlayan şişelerde içilebilecek bir sıvı olmaz. Assoliste ikram edilende gerçek şampanya olur. Bazen de tabii karışıklık olur. Geçen yıl bir şarkıcı, kendisinin şerefine açılan şampanyadan bir yudum aldıktan sonra kadehi garsonun üstüne dökmüş ve daha kaliteli bir şeyler getirmesini söylemişti. Aslında şarkıcı da haklı. Kim bilir ne içmek zorunda kaldı zavallıcık. [Açık ağızlı gülümseme] (Yorum yazmak için tıklayın)
Ekleyen: Murat Kefeli | (Şikâyet et)

