Ana içeriğe zıpla

Adet görme, regli olma, mensturasyon, muayyen gün, kanama… Adına her ne denirse densin, çoğumuzun ilk kez başına geldiğinde farklı hissettiğimiz, korktuğumuz, utandığımız veya üzüldğümüz bir durum. Aslında kadın biyolojisinin en temel özelliklerinden olan doğurganlığın başlangıcı ya da temel gereği diyebiliriz bu döngü için. Döngü diyorum çünkü her ay tekrarlanır. Bu aslında döllenmeyen yumurtaların dışarı atılmasını sağlayan bir sistem. Gelelim bu şey olduğunda neler yapacağımıza.
Adet olduğumuzu nasıl anlarız? Genellikle kendini, karın, bel, kalça, kasık ya da vajinal bölgede yoğun bir ağrıyla belli eder. Bazılarının hiç ağrı şikayeti olmadığını da biliyoruz tabii. Ayrıca göğüslerde şişkinlik, yoğun tatlı isteği ya da iştahta artış, yoğun duygusal tepkiler, aşırı öfkelenme, kolay alınma ya da üzülme gibi durumlar da pek çok kişinin yaşadığı belirtilerdendir. Bu belirtiler çoğu zaman kanamadan önce başlar ve bazılarında kanama süresince de devam eder. Ayrıca bu belirtilerin hepsi ya da bir kısmı bir kişide görülebileceği gibi, bunlardan hiçbirini yaşamayanlar da olabilir. Bunların dışında özellikle de ilk adet görmeye başlanan yaşlarda kanama öncesinde renksiz fakat yoğun bir akıntı olur ve bu akıntı bazı kişilerde uzun süre devam edebilir. Akıntı ya da kanama başladığında; vajinamızda idrar yapmaya benzemeyen, bir akma ya da kayganlık hissi duyarız. Kanama ya da akıntının zaman zaman çok yoğun olması, sanki bir kütle halinde çıkıyormuş hissi vermesi normaldir.
Kanama ya da akıntının başladığını ya da başlayacağını anladığımızda ne yapacağız? Kanama ya da akıntı başladıysa, acilen önlem almak gerekir. Öncelikle iççamaşırımızı değiştirmemiz iyi olur. Daha sonra üzerimizdeki kıyafetin de ağ kısmının ıslanıp ıslanmadığını kontrol etmek gerekiyor. Eğer ıslanmışsa onu da değiştirmemiz ve daha sonra lekesi kolay çıkabilsin diye, kan bulaşmış kıyafeti hemen soğuk suya basmak iyi olur. İç çamaşırımızı değiştirdik, kıyafetlerimizin temiz olduğundan emin olduk. Ancak kanama ya da akıntı devam ediyor, kıyafetlerimizin sağlığı için [Gülümseme] hijyenik ped kullanmamız gerek.
hijyenik pedi nasıl alır ve kullanırız? Hijyenik pedler pek çok marka ile (orkit, koteks, hellen harper, molped vb) en küçük bakkallardan süper, hiper, mega, artık ne kadar büyüklükte market varsa, hepsinde satılıyor. Ayrıca eczanelerde de bulmak mümkün. Hangi markanın daha iyi olduğuyla ilgili birşey söylemek mümkün değil çünkü, bu konuda pek çok farklı fikir öne sürülebilir, hiçbiri yanlış ya da doğru sayılmaz, sadece tercihle ilgili bir konu. Yalnızca önereceğim şey, eskiden olduğu gibi kalın pedlerin değil, herbir pedin kendi ambalajı içinde olduğu, genellikle üçe katlanmış şekilde satılan ve paketi yayvan bir dikdörtgen şeklinde değil de yüksekçe bir kare şeklinde (tabii bu kare şekli sadece içinde tek sıra ped bulunan paketler için geçerli, bazılarında çok sayıda ped olduğundan iki sıra halinde paketleniyor ve onlar da yüksekçe bir dikdörtgen şeklinde oluyorlar) pakette olanların daha kullanışlı olduğunu söyleyebilirim. Bu pedleri incelediğimizde az önce de tarif etmeye çalıştığım gibi, herbir pedin kendi küçük ambalajında, üçe katlanmış halde olduklarını görürüz. Katlanmış pedi açıp düz bir hale getirdiğimizde, ortaya denk gelen katın üzerine doğru, uzun kenarlardan iç tarafa iki yandan katlanmış iç çamaşırı kavramasını sağlayan kanatları bulacağız. Pedi düzelttik, dış ambalajı sıyırdığımızda, altında iç çamaşırımıza yapışması ve kaymaması için bu kısmın yapışkan bir yüzeyle kaplı olduğunu fark edeceğiz. Bu yapışkan kısmı, iç çamaşırımızın ağ kısmına, vajina ile iç çamaşırı arasında kalacak şekilde yapıştırıyoruz. Bu sırada iç çamaşırımızın nemli olmaması gerekir, aksi halde yapışkan yüzey, işlevini yeterince yapamaz ve pedimiz yerinden kayabilir. Pedi çamaşırımıza yerleştirdik, geldik kanatları yapıştırmaya. Bazı pedlerde iki kanat için tek bir yapıştırıcıyı örten kağıt kullanılır, bazılarında ise her iki kanat için de ayrı kağıtlar kullanırlar. Bizim için farketmez. Önce bir kanadın üzerindeki kağıdı sıyıralım ve altındaki yapışkan kısmı iç çamaşırımızın ağının altına doğru kıvırarak yapıştıralım ve aynı işlemi daha sonra diğer kanat için de tekrarlayalım. Daha önce de dediğim gibi bu kanatlar pedin çamaşırımıza tam olarak tutunması ve yerinden kayarak bizi zor durumlara düşürmemesi için vardır bu nedenle kanatları düzgün bir biçimde ağın dış tarafına doğru kıvırarak yapıştırmamız önemli.
Not: Bu pedler, akıntının yoğunluğuna göre farklı uzunluklarda üretilir. Yeni adet görmeye başlayanların, akıntının yoğunluğunu keşfedinceye ya da kanamaları düzene girinceye kadar en uzun olanlarını ki bunlar da genellikle gece boyu olarak adlandırılırlar, kullanmalarını öneririm. Ayrıca kanama ya da akıntı, çok çok az ve sürekli olarak devam ediyorsa, günlük ped olarak satılan daha ince ve daha kısa pedlerden de kullanılabilir. Çünkü özellikle de adet döngüsünün yeni başladığı zamanlarda çok yoğun ve düzensiz akıntılar kadar, az ama sürekli kanama ya da akıntılar da normaldir. Bazı kadınların adet döngüsünün düzene girmesi iki seneyi bulabilirken, bazılarınınki çok daha kısa bir sürede kendi düzenini bulabilir.
Adet kanaması ne kadar sürer, ne sıklıkla olması normaldir? 18-25 günde bir, 3-7 gün süren kanamaların normal olduğu ifade edilir. Fakat daha önce de söylemiş olduğum üzere, adet döngüsünün kendi düzenine ulaşması biraz zaman alabilir ve bu süre içinde birkaç aylık gecikmeler, çok kısa ya da uzun süren kanamalar normal sayılabilir. Buna karşılık, çok uzun ve veya sık ya da tam tersi çok kısa ve veya seyrek kanamaların tekrarlaması durumunda bir kadın sağlığı ve hastalıkları uzmanı (jinekolog) ile görüşülmesi iyi olur.
Bu kadar çok uzattıktan sonra son olarak söylemeliyim ki; adet kanaması, utanılacak, gizlenecek, kızılacak ya da üzülecek bir olay değildir. Kültürümüzün bize söylediğinin aksine, ailemizin erkek üyelerinden gizlemeye çok özel bir çaba harcamamıza, marketteki erkek satıcıdan ped isterken utanıp sıkılmamıza gerek yoktur. [Gülümseme] (Yorum yazmak için tıklayın)
Ekleyen: Elif Ünver | 29.01.2015 (Şikâyet et)
 

Hijyenik ped takıldıktan sonra belli aralıklarla değiştirilmelidir. Bunun en sağlıklı bir şekilde olmasını istiyorsak iki saatte bir değiştirmemiz öneriliyor. Bunun nedeni nemli bölgelerde ve zaten akıntı da devam ettiği için sürekli nemli oluyor, bakteri üremesinin daha kolay olması ve adet dönemlerinde üreme organlarımızın enfeksiyon kapma olasılığının fazla olması. Ancak her zaman iki saatte bir ped değiştiremeyebiliyoruz. Bazen kanama ya da akıntımız çok yoğun olmuyor. Durum böyle olsa bile bizim pedimizi 4-5 saatte bir değiştirmemiz yerinde olur. Ancak bazen kanamamızın çok yoğun olduğunu hissederiz. böyle olduğunda bir an önce tuvalete gidip pedimizi ya da vajinamızı hatta iç çamaşırımızı kontrol etmemiz gerekir. Çünkü bu pedler herne kadar koruyucu olsalar da bir kapasiteleri var ve yoğun akıntıları kaldıramayabiliyorlar ve pedimiz olduğu hatta yeni değiştirmiş olduğumuz halde kanamayı iççamaşırımıza oradan da dışarıdan görülebilecek şekilde kıyafetlerimize taşırmaları olası bir durum maalesef. Bu nedenle vajinamızda çok yoğun bir akıntı hissedersek mümkün olan en kısa sürede tuvalete gidip bir kontrol etmek iyi olur.
Nasıl kontrol edeceğiz? Bu okurken biraz mide bulandırıcı gibi gelse de maalesef ki görmeyen insanlar olarak ve hatta aslında kendi fizyolojisiyle barışık insanlar olarak pedimizin üst yüzeyine dokunmamız gerekiyor. Eğer pedin üzerinde ıslaklık, kayganlık varsa, pedimizin kapasitesi dolmuş diye düşünmek en tedbirli davranış olur. Aslında muhtemelen pedin akıntıyı emmesi biraz zaman alıyordur ve biz de daha ememeden kontrol etmiş olabiliriz ama yine de tedbirli olmakta yarar var diye düşünüyorum ben. Tabii ıslaklık ve kayganlığın yanı sıra pedin ağırlığı da emilen sıvılarla birlikte artar. Eğer pedi ilk taktığımız zamanki ağrılığından daha ağır bulmuşsak, bu da bizim için önemli bir ipucu demektir. Yani ıslak ve kaygan olmasa bile biraz ağırsa, ilk taktığımız halinden biraz daha kalınsa o pedi değiştirmek gerekir.
Pedi değiştirmek için ne yapacağız? Eğer pedin üzerinde ıslaklık varsa dikkatli olmak gerekir. Pedi çıkarırken üzerindeki kan etrafa ve kıyafetlerimize sıçrayabilir ve emin olalım ki lekesi kalır. Sanırım bunu hiçbirimiz istemeyiz. [Gülümseme] Böyle durumlarda üzerine bir parça tuvalet kağıdı sererek katlarken fazlalık sıvının etrafa sıçramamasını sağlayabiliriz. Bu şart olmayabilir, daha yavaş hareketlerle de pedi, vajinamıza değen kısmı içeride kalacak şekilde yuvarlayarak iç çamaşırımızdan sıyırabiliriz. Eğer üzerinde bir ıslaklık ve kayganlık yoksa öyle ince eleyip sık dokumaya gerek yok. Pedi ucundan tutup arkaya, aşağıya doğru iççamaşırımızdan sıyırıp alabiliriz. Pedi çıkardıktan sonra, yine üst yüzeyi çeride kalacak, yani yapışkan kısmı dışarıya gelecek şekilde yuvarlayıp katlayabiliriz ve yeni takacağımız pedin içinde olduğu ambalajın içine sararak çöp kutusuna atabiliriz. Ve yeni pedimizi yukarıda anlatıldığı şekilde takabiliriz. Yeni pedi taktıktan sonra iç çamaşırımızı yukarıya çekmeden önce vajinamızı da yıkayıp, halen içinde ve etrafında kalmış olması olası kanları temizledikten ve kuruladıktan sonra artık hazırız. (Yorum yazmak için tıklayın)
Ekleyen: Anonim | 07.02.2015 (Şikâyet et)
 

Pedi iç çamaşırımıza yapıştırırken dikkat etmemiz gereken minik bir detay var ki; iç çamaşırımızın veya kıyafetlerimizin leke olmasını büyük ölçüde önler: üç katlı pedi paketinden çıkardıktan sonra pedin kısa kısmı öne gelecek şekilde iç çamaşırımıza yapıştırmamız uygun olacaktır. Bunu parmaklarınızla kıyaslayarak anlama şansımızın olduğu gibi bazı ped markalarının kanatları tam ortada olmaz, kısmen ön kısmıyla katlanmış şekilde olur ki, arasında öyle ahım şahım bir fark yoktur; fakat belirttiğim gibi iç çamaşırımızı kanatlar daha sağlıklı kavrayacaktır ve bu da kanın pedin dışına çıkmasını önleyecektir. (Yorum yazmak için tıklayın)
Ekleyen: Anonim | 07.02.2015 (Şikâyet et)
 

Aslında bu kanatlardan arta kalan kısmın uzun mu kısa mı tarafının önde ya da arkada kalacağı biraz da bizim biyolojimizle ilgili. Yani sanırım biyolojik farklarla ilgilidir. Çünkü bazı kadınların kanamaları sırasında biriken sıvı öne doğru hareket ederken, bazılarının da arkaya doğru hareket eder. Bunun nedenini bilemiyorum işte biyolojiye yoruyorum ama bunu anlamak için de iç çamaşırımız ya da pedimiz ıslandığında daha çok neresinin ıslandığına dikkat etmek gerekir. Eğer ıslaklık daha çok ön tarafta yoğunlaşıyorsa pedin kanatlardan arta kalan görece uzun kısmını ön tarafa doğru yerleştirmek; ıslaklık arka tarafta yoğunlaşıyorsa ya da ağın tam ortasında yoğunlaşıyorsa bir önceki ipucunda belirtildiği şekilde yerleştirilmesi iyi olacaktır. (Yorum yazmak için tıklayın)
Ekleyen: Anonim | 14.03.2015 (Şikâyet et)