İpucu: Çamaşır İşlerine Sıfırdan Giriş

İpuçları

Çamaşır İşlerine Sıfırdan Giriş - 6

(02.12.2024 tarihinde yayınlandı)

Bir tembel yazısına hoş geldiniz! Muhtemelen uzunluk olarak yazı dizisinin en kısası; bilgi içeriği açısındaysa en uzunu olanıyla karşı karşıyasınız.

ACELE İŞE ARAMAK KARIŞIR
Çamaşırları asarken izlediğiniz düzenin benzerini toplama sürecine de yansıtmak işleri kolaylaştırıyor. Toplama düzeninizin nasıl olacağı tamamen paşa keyfinize ve kabiliyetinize bağlı. Kullandığınız çamaşır katlama biçimini, çamaşırı bir yere koymadan ve silkeledikten hemen sonra havada katlayabiliyorsanız leğeni boş verebilirsiniz. Şahsen kazak veya ütülenmeyecek tişörtleri askıdan aldıktan hemen sonra silkeleyip katlamayı daha pratik buluyorum. Bu süreçle ilgili aldığım birkaç not şöyle:
- Eğer çamaşır askılığı kullanıyorsanız mandalını çıkardığınız çamaşırı alttan çekerek askılıktan indirmelisiniz. Eğer çamaşırın alt kısmında çorap, iç çamaşırı gibi küçük şeylerin asılabildiği bir alan varsa da ilk önce burayı boşaltmalısınız.
- Leğen kullanıyorsanız ve askıda olanlar atlet-bisiklet yaka gibi iki farklı türdeyse bunları iki farklı yöne koymanız katlama sürecinizi hızlandıracaktır.
- Atlet-yarım kollu tişörtleri katlama işini elinizde yapıyor ve son aşamada şöyle bir düzeltmek için yıkanmış kumaşı gövdenize yaslıyorsanız bir miktar düşünmeniz iyi olur. Ev kıyafeti neyse de sokaktan geldikten sonra koca gün giydiğiniz kazağı serme alanı kullanmak pek de akılcı değil imiş. [Gülümseme]
- Avucunuzda tutabileceğiniz mandal sayısını abartmanıza gerek yok. Gerçeği unutmayın; siz körsünüz. Çamaşırı yukarıdan çekelerken veya elinizde tutarken mandalı düşürürseniz ve şanssız bir gününüzdeyseniz o mandalı bulmak için hayli uğraşmanız gerekecek. Üstelik evinizde robot süpürge varsa işler çok daha sinir bozucu bir hâl alıyor ve mandalı bulamadığınızda, "Neyse ya! Gören biri gelince sorarım" diyerek boş veremiyorsunuz. Belki evinde halı olanlar şanslıdır ve mandallar ev içinde seyahate çıkmıyordur ama yatak odasında düşen mandalın 2 ay sonra salonun bir ucunda bulduğuma yemin ederim!

ÜHÜ ÜHÜTÜ ÜHÜÜTÜÜ
Yukarıda yer alan "ütülenmeyecek tişörtler" sözleri üzerine "Ütülediğin tişörtün var yani?" diyenler olmuştur. [Açık ağızlı gülümseme] Açık sözlü olayım. Ütülemiyorum, evet; ancak yetişkin yaşlarda kör olmuş biri olarak ve "Umarım annem bunu duymaz" diyerek şunu söyleyebilirim: Anneniz haklı, ütüsüz tişört veya gömlek insanlar tarafından fark ediliyor. Çünkü çoğunluk ütülenmiş kıyafetler giyiyor. Gören kişilerde olumsuz bir izlenim uyandırıyor ve evet, şıklıktan çok uzak bir rükuşluk. Notlar şöyle:
- İş yaşamında olup gömlek ütülemekten yılanlara kış ayları için bir önerim var: Gömleğin sadece düğme ve yaka çevresini ütüleyip ceket altında kalan kısımlara dokunmayabilirsiniz. Bu düşünce kulağınıza hoş geliyorsa kendinize bir tane de "V" yaka süveter alın! Oh, mis!
- "Ütü gerektirmeyen kumaş türleri" benzeri Google aramaları yaparak kıyafetlerinizi bu tür kumaşlardan seçebilirsiniz. Özellikle kadınlara yönelik pantolon, etek ve elbiselerde bu tür kumaşlar sıklıkla kullanılabiliyor. Neden çoğunlukla kadın giyiminde kullanıldığına dairse mantıklı bir cevabım maalesef yok.
- Vakko, Beymen gibi hem kumaş üreten hem de hazır giyim ürünü satan markaların erkek takım elbiseleri için farklı alternatifleri bulunuyor. İş adamlarına yönelik olan bu ürünlerin fiyatı diğerlerine oranla daha yüksek ancak daha zor kırışıyor ve daha az ütüye ihtiyaç duyuyor.
- "Ribana" ve "Likral" ifadeleriyle tanımlanan esnek kumaşlardan üretilen tişörtler ütülenmeden de giyilebiliyor. Keza Lacoste veya Benetton marka tişörtlerde sıkça kullanılan ve benim adını bilmediğim -ki petek dokusu gibi olan- kumaş türü de ütüsüz giyilebiliyor. Yani daha doğrusu yine fark ediliyor ama "daha az pasaklı" olarak nitelendiriliyorsunuz. [Açık ağızlı gülümseme]
- Çarşaf veya nevresimlerin ütülenmesi gerektiğini düşünenler olabilir. Buna inanıyorsanız ütü masasından sarkanların yere değmemesine dikkat etmenizi söylememe gerek yok ama ben yine de yazayım. Çünkü anneler acayip kızıyor bu işe; orta sondayken bu nedenle yediğim fırça hâlâ aklımda. [Açık ağızlı gülümseme]
- Özellikle büyükşehirlerin merkezleri veya toplu konut alanları çevresinde fason olarak ütü yapan şirketlerin ve ek gelir elde etmek için evde fason ütücülük yapan kişilerin olduğunu belirtmek isterim. Genellikle Google üzerinden veya seri ilanlar aracılığıyla bu kişilere ulaşabilirsiniz. Başlangıçta söylenen rakamla düzenli iş veren kişilere söylenen rakam arasında da ciddi fark olduğu biliniyor. Kısacası ekonomik gücünüz varsa bu hizmeti dışarıdan alabilirsiniz. Çok nazlı ve aceleci değilseniz yakınızdan geçerken alıp benzer bir serviste de bırakan kişileri bulmak da zor değil.

AYNI SUDA İKİ KEZ YIKANMAZ
Hangi giyim ürününün nasıl katlandığı veya ütülendiğine dair bilgileri de bu yazı dizisine ekleyecektim. Sonradan vazgeçtim. Çünkü bu içerikler yıllardır Körüz.biz'in "İpuçları" kataloğunda yer alıyor. İsteyenler farklı kişiler tarafından yazılan ve aşağıda yer alan bağlantılar üzerinden yoluna devam edebilir.
Ancak çamaşır katlama ile alakalı yazacağım zırvalamalar arasına eğlenceli bir anıya da yer vermek istiyordum ve vazgeçmeye de niyetim yok. Bu nedenle yazı dizisine bu anıyla son noktayı koyalım, gitsin.
Kör olmadığım dönemdi. Çocukluktan beri tanıdığım ve uzun süredir görüşmediğim arkadaşımı ziyaret etmek için evine gitmiştim. Kızla birlikte oturmuş salonda sohbet ediyorduk. Arkadaşımın annesi bir süre ortada kaybolduktan sonra koca bir leğen kurumuş çamaşırla odaya geri dönmüş ve çamaşırları katlamaya başlamıştı. Bir yandan da kız arkadaşımın tembelliğinden, ev işlerine yardım etmediğinden şikâyet ediyordu. Büyük parçalar bittikten sonra küçük parçaları katlamaya girişti. Çoraplar ve iç çamaşırlar katlanıp kanepeye konuyordu sonra durdu… Derin bir iç çekti ve elini leğenin dışına çıkartıp arkadaşıma ait tanga bir iç çamaşırını iki elinin arasında gererken bana sordu: Söyler misin Murat oğlum, neresini katlayayım ben şimdi bunun?

BAĞLANTILAR LİSTESİ