Soba Yakmak
( tarihinde yayınlandı)Sobanın yakılış biçimi, kullanılan sobaya ve yakıt tipine göre farklılık gösterir. Uzmanlar, "kovalı soba" olarak adlandırılan sobanın üstten tutuşturulması gerektiğini söyler. "Döküm soba" olarak da adlandırılan, dikey duran dikdörtgen biçimindeki ve iki kapaktan oluşan sobaların ise alttan tutuşturulması daha uygundur. Ancak taş kömür kullanılıyorsa döküm sobaların da üstten tutuşturulması mantıklıdır.
Kömür sobalarını tutuşturmak
Günümüzde artık çoğunlukla "kok kömür" denilen ve madenden çıkarıldıktan sonra kalıplanarak satışa sunulan kömürler kullanılıyor. Eğer daha az dertli olmasını istiyorsanız alacağınız kömürün kalori değerinin yüksek olmasına özen göstermelisiniz. Kovalı soba kullanıyorsanız her seferinde kova içindeki külü boşaltmak gibi bir zorunluluğunuz yok. Ancak eşeğin kulağına suyu kaçırıp kova yarısına kadar dolana kadar da beklememeniz gerekiyor.
Kovanın zeminine olabildiğince yayarak kömürleri yarleştirin. Ancak tepsiye yufka serer gibi hepsini yatay pozisyonda koymamaya özen gösterin. Basıları diğerinin üstüne gelecek şekilde ve arada hafif boşluk kalacak biçimde yerleştirilir. Aslında yer çekimine güvenip komple içine atmanızın da pek sakıncası olmadığını kısa sürede anlayacaksınızdır. İki veya bilemediniz üç kat kömür döşedikten sonra en üsteki kömürlere fazla olmamak kaydıla az miktarda jel sıkın. Ardından tutuşturma sürecini daha rahat yapmanız için ince ve kuru otun parçalarını piramit gibi kömürün üstüne yerleştirin.
Daha net tarif etmek gerekirse; üç-dört odunu kömürlerin üstüne yirmi santim çapındaki hayali bir dairenin içine dik biçimde koyun. Daha sonra odunların alt tarafını kovaya doğru yaklaştırın. Böylece piramide veya hafif açıyla açılmış pergele benzeyen bir biçimde dizmiş olacaksınız.
İşleri kolaylaştırmak istiyorsanız odun-kömür aldığınız yerden "çıra" olarak adlandırılan ve ince kıyılmış ağaçlardan alabilirsiniz. Sentetik çıralar da yok değil ama çam ağacı çıraları en işlevsel olanıdır.
Eh, odunların arasına üç dört çıra koyduktan sonra odunlara yukarıdan aşağı akacak şekilde bir miktar jel dökmeniz yeterli olacaktır. Eğer jel dökme işinde ıskaladığınıza inanıyorsanız şişenin tıpasını odunların sırtına yaklaştırdıktan sonra açmanız pratiklik sağlayacaktır.
Kâğıt kullanımı
Birçok kişi sadece gazete kâğıdıyla sobayı tutuşturur. Yine küçümsenmeyecek bir kesim de hem gazete kâğıdı hem de jel kullanır. Eğer sadece kâğıt kullanma eğilimindeyseniz odun piramidinin altına ortadan böldüğünüz ve elinizle sıkıştırararak çok da sıkı olmayan topaklar hâline getirdiğiniz beş altı gazete kâğıdı koymanız gerekir. Ancak jel yoksa ve çıra yeterli değilse soba tutuşmayacaktır. Daha doğrusu çok ince olmadığı takdirde gazete kâğıdı topakları odunu tutuşturmaya yetmeyecektir.
"Kolay olsun" derseniz odun piramidi altına iki üç topak koyun. Odunlara jel sıktıktan sonra ateşi gazete kâğıdına tutun.
Yakma eylemi
Körcül açıdan yaklaşırsanız çakmak ya da kibritle yakmak riskli olabilir. Açıkçası kör olduktan sonra birkaç kez mangal yaktım ama soba hiç yakmadım. Ne var ki sakarın önde gideni olduğum için eskiden kullandığım yöntem de hayli körcüldü bence. [Açık ağızlı gülümseme] O da şu: Bir gazete kâğıdını topak yapmak yerine silindirik bir şekle benzeyecek biçime getirmek. Bu uzun kâğıdın ucunu yavaşça odun piramidinin altına ve gazetelerle temaz edecek şekilde yerleştirdikten sonra kovanın üst kısmına çıkan taraftan tutuşturmak.
Tabii alternatifleriniz de yok değil. Bunlardan birincisi "şömine kibriti" olarak adlandırılan ve yirmi santim civarındaki kibritlerden tedarik etmeniz. Çöp kısmı uzun olduğu için odunların arasına uzatabiliyorsunuz. İkinci alternatif ise daha pratik: Ocak çakmağı. Salı Pazarı olarak da adlandırılan spot eşya satan yerlerden bu çakmaklardan alın. Uçları tencere altına rahat girmesi için on beş santim uzunluğunda. Ucu kâğıda yaklaştırıp manyotasına basmanız sadece gazeteyi tutuşturmanızı, elinizi ise kurtarmanızı sağlar. Bu çakmaklara daha sonradan gaz da doldurulabiliyor.
Başka bir yöntem de çıra tutuşturmak. Çıra demetindeki en ince parçayı bir elinizle saat 11-17 istikametinde eğimli tutup uç kısmından çakmakla tutuşturabilirsiniz. Daha sonra da tutuşan çırayı sobada gazeteleri tutuşturmakta kullanabilirsiniz. Ancak ocak çakmağı çok daha pratik.
Eğer jel kullanmıyorsanız ya da işi garantiye almak istiyorsanız gazeteleri iki farklı yerden tutuşturmanız da iyi olacaktır.
Ateş kısa sürede çıraları ve odunu tutuşturacaktır. Ancak sürecin hızlanması için sobanın altındaki ve kovanın çıktılı kısmını örten kapağı/mazgalı aralamanız gerekiyor. Oksijenin varlığı tutuşturma sürecini hızlandıracaktır. Yeteri miktarda odun koyduysanız da odunların köze dönüşme süreci tamamlanmadan en üsteki kok kömürler yanmaya başlayacaktır. Daha sonra bir alt sıraya yayılacaktır. Sobanın iyice tutuştuğunu anladığınızda hava almasını sağlayan kapağı kapamanız ya da aralığı daraltmanız ateşin yavaş yavaş büyümesini sağlar. Ateş iyice büyüdüğünde üstten maşa ile şöyle bir karıştırmanız da alevlerin yayılmasını sağlayacaktır.
Çift kapaklı döküm sobalarda da yukarıdaki tekniğin aynısını kullanabilirsiniz -ki teknik açıdan uzmanların önerisi de budur. Ancak döküm sobalar, kovalı sobalara oranla daha geniştir ve kullanılan madde açısından daha yoğundur. Alt taraftaki ızgara ve geniştir ve küller küllüğe dökülür. Bu nedenle eğer odun ağırlıklı bir yakıt kullanıyorsanız gazete, odun piramidi, jel ve araya üç dört kok kömür koyup gazeteleri alttan tutuşturabilirsiniz. Çok yoğun bir kömür koymadığınız ve ateş iyice tutuştuktan sonra yakıt yüklemesi yapacağınız için sobayı alttan tutuşturmanız sorun çıkarmaz. Ancak üstüne basarak vurguluyorum: Kömürü bol bol baştan koymak ile sobayı alttan tutuşturmak çok risklidir. En iyi ihtimalle tüter. En kötü ihtimalle ters rüzgâr varsa ve siz da alt kapağı hava alsın diye açık bıraktıysanız karbondioksit zehirlenmesine maruz kalırsınız.
Kömür/odun atma işine gelince. Odun atmanın pek bir zorluğu yok. Dikkat etmeniz gereken tek şey odunu, postu yere serip miskinlik yapan kedi misali yatay olarak ateşin içine atmaktansa dik olarak atıp üst tarafın kova kenarına doğru hafif eğimli düşmesini sağlamak en iyisidir. Kömür içinde olabildiğince merkezi bir alana atmanız ve ateş içine kendince dağılmasını sağlamanız elverişli bir yöntemdir.
Her kömür atışınızdan sonra buz gibi suyla ellerinizi yıkamak size de çekici gelmiyorsa yerküremizi kirletme eğilimine gidebilirsiniz. Spot ürün satan yerlerden marketlerde kullanılan ince poşetlerden satın almak ve kömür torbasını balkonda veya kömürlükte açıp torbalara on beş yirmi parça atıp ağzını düğümlemek hayli işlevsel bir yöntemdi benim için. Sakarlık yapmamanız hâlinde kullanımı da temiz ve pratik. Sobanın üst kapağını kaldırıp poşeti aynen içine sallamak yeterli oluyor -tabii beceriksizlik yapıp incecik poşeti sobaya değdirirseniz yere düşen kömürleri toplamak gibi kötü bir yan etkisi de olabiliyor.
Sobanın yanma sürecinde ara sıra alttaki mazgalı silgelemenizin faydası olur. Özellikle kova soba kullanıyorsanız ve yazının başında anlatıldığı gibi başlangıçta kömür yüklemesi yapıyorsanız kovanızın bir süre sonra delinebileceğini unutmayın. Yani ısı çok yükseldiğinde kovanın alt kısmındaki metal inceliyor, deliniyor ya da eriyip yamulabiliyor. Külü boşaltırken ara sıra bakmanız fena olmaz. Yok bakmazsanız ne olur? Külü boşaltma amacıyla haşırt diye kovayı çıkardığınızda çöpe gitmeden amacınıza ulaşmış olursunuz.
Jel de ne ola?
Bilmeyenler için kısaca bahsetmek fena olmayacaktır. "Yakıcı jel", "soba tutuşturucu jel" adı altında satılan ve çeşitli yanıcı kimyasallar kullanılarak üretien ürünler var. Bu ürünler yanıcı ancak benzin, kolonya gibi parlama yaparak yanan maddelere benzemiyor. Döküldüğü yerin çevresinde yayılarak yanıyor ve efendi şekilde kullanıldığında gayet güvenilir ürünler. Bunlardan tedarik edip etiketteki kullanım uyarılarını dikkate alarak soba yakma sürecine dahil etmeniz sorun olmaz.
Notumsu: Ocak çakmağı kullanacaksanız ve şaşkının önde gideniyseniz çakmağın gazını biraz tükettikten sonra sobada kullanmaya başlayın. Gazı bittiğinde ise çakmağı hiçbir zaman full doldurmayın/doldurtmayın. Kâğıtları tutuşturduktan sonra çakmağı çıkartırken eliniz çarpar ve çakmak içine düşerse ne yapacağınızı da önceden planlayın. Su ile ateşi söndürme fikrini bence düşünmeyin. Çok uğraştırıyor… O yüzden en mantıklısı kaderinize razı olmak ve sobanın çevresinden uzaklaşmak. Tabii sobanın üst kapağını da kapamayın veya çoğunluğunu aralık bırakın. Tütsün, cam açarsınız; komşuların ödünü patlatmaktan iyidir; çünkü kapak kapalıyken çok daha fena patlıyorlar.
Notumsu 2: Jel "yoksa zippo çakmak benzini, kolonya, dezenfektan var" demeyin. Kaşlarınızı ve kirpiklerinizi yitirmek en ucuz kurtulacağınız sonuçlar. Hele hele mazot/çakmak benzini sıkıp "Nasılsa alttan tutuşturacağım ya, gözüm kaşım yanmaz" demeyin; evet yanmıyor o ayrı bir konu ama ateşleme sonrasında oluşan parlamayla üst kapak yere düştüğünde insanın ödü .okuna karışıyor.
Notumsu 3: Evet, itiraf ediyorum, acı deneyimler şaşkınlar içindir. (Yorum yazmak için tıklayın)
Ekleyen: Murat Kefeli | (Şikâyet et)
Kömür sobalarını tutuşturmak
Günümüzde artık çoğunlukla "kok kömür" denilen ve madenden çıkarıldıktan sonra kalıplanarak satışa sunulan kömürler kullanılıyor. Eğer daha az dertli olmasını istiyorsanız alacağınız kömürün kalori değerinin yüksek olmasına özen göstermelisiniz. Kovalı soba kullanıyorsanız her seferinde kova içindeki külü boşaltmak gibi bir zorunluluğunuz yok. Ancak eşeğin kulağına suyu kaçırıp kova yarısına kadar dolana kadar da beklememeniz gerekiyor.
Kovanın zeminine olabildiğince yayarak kömürleri yarleştirin. Ancak tepsiye yufka serer gibi hepsini yatay pozisyonda koymamaya özen gösterin. Basıları diğerinin üstüne gelecek şekilde ve arada hafif boşluk kalacak biçimde yerleştirilir. Aslında yer çekimine güvenip komple içine atmanızın da pek sakıncası olmadığını kısa sürede anlayacaksınızdır. İki veya bilemediniz üç kat kömür döşedikten sonra en üsteki kömürlere fazla olmamak kaydıla az miktarda jel sıkın. Ardından tutuşturma sürecini daha rahat yapmanız için ince ve kuru otun parçalarını piramit gibi kömürün üstüne yerleştirin.
Daha net tarif etmek gerekirse; üç-dört odunu kömürlerin üstüne yirmi santim çapındaki hayali bir dairenin içine dik biçimde koyun. Daha sonra odunların alt tarafını kovaya doğru yaklaştırın. Böylece piramide veya hafif açıyla açılmış pergele benzeyen bir biçimde dizmiş olacaksınız.
İşleri kolaylaştırmak istiyorsanız odun-kömür aldığınız yerden "çıra" olarak adlandırılan ve ince kıyılmış ağaçlardan alabilirsiniz. Sentetik çıralar da yok değil ama çam ağacı çıraları en işlevsel olanıdır.
Eh, odunların arasına üç dört çıra koyduktan sonra odunlara yukarıdan aşağı akacak şekilde bir miktar jel dökmeniz yeterli olacaktır. Eğer jel dökme işinde ıskaladığınıza inanıyorsanız şişenin tıpasını odunların sırtına yaklaştırdıktan sonra açmanız pratiklik sağlayacaktır.
Kâğıt kullanımı
Birçok kişi sadece gazete kâğıdıyla sobayı tutuşturur. Yine küçümsenmeyecek bir kesim de hem gazete kâğıdı hem de jel kullanır. Eğer sadece kâğıt kullanma eğilimindeyseniz odun piramidinin altına ortadan böldüğünüz ve elinizle sıkıştırararak çok da sıkı olmayan topaklar hâline getirdiğiniz beş altı gazete kâğıdı koymanız gerekir. Ancak jel yoksa ve çıra yeterli değilse soba tutuşmayacaktır. Daha doğrusu çok ince olmadığı takdirde gazete kâğıdı topakları odunu tutuşturmaya yetmeyecektir.
"Kolay olsun" derseniz odun piramidi altına iki üç topak koyun. Odunlara jel sıktıktan sonra ateşi gazete kâğıdına tutun.
Yakma eylemi
Körcül açıdan yaklaşırsanız çakmak ya da kibritle yakmak riskli olabilir. Açıkçası kör olduktan sonra birkaç kez mangal yaktım ama soba hiç yakmadım. Ne var ki sakarın önde gideni olduğum için eskiden kullandığım yöntem de hayli körcüldü bence. [Açık ağızlı gülümseme] O da şu: Bir gazete kâğıdını topak yapmak yerine silindirik bir şekle benzeyecek biçime getirmek. Bu uzun kâğıdın ucunu yavaşça odun piramidinin altına ve gazetelerle temaz edecek şekilde yerleştirdikten sonra kovanın üst kısmına çıkan taraftan tutuşturmak.
Tabii alternatifleriniz de yok değil. Bunlardan birincisi "şömine kibriti" olarak adlandırılan ve yirmi santim civarındaki kibritlerden tedarik etmeniz. Çöp kısmı uzun olduğu için odunların arasına uzatabiliyorsunuz. İkinci alternatif ise daha pratik: Ocak çakmağı. Salı Pazarı olarak da adlandırılan spot eşya satan yerlerden bu çakmaklardan alın. Uçları tencere altına rahat girmesi için on beş santim uzunluğunda. Ucu kâğıda yaklaştırıp manyotasına basmanız sadece gazeteyi tutuşturmanızı, elinizi ise kurtarmanızı sağlar. Bu çakmaklara daha sonradan gaz da doldurulabiliyor.
Başka bir yöntem de çıra tutuşturmak. Çıra demetindeki en ince parçayı bir elinizle saat 11-17 istikametinde eğimli tutup uç kısmından çakmakla tutuşturabilirsiniz. Daha sonra da tutuşan çırayı sobada gazeteleri tutuşturmakta kullanabilirsiniz. Ancak ocak çakmağı çok daha pratik.
Eğer jel kullanmıyorsanız ya da işi garantiye almak istiyorsanız gazeteleri iki farklı yerden tutuşturmanız da iyi olacaktır.
Ateş kısa sürede çıraları ve odunu tutuşturacaktır. Ancak sürecin hızlanması için sobanın altındaki ve kovanın çıktılı kısmını örten kapağı/mazgalı aralamanız gerekiyor. Oksijenin varlığı tutuşturma sürecini hızlandıracaktır. Yeteri miktarda odun koyduysanız da odunların köze dönüşme süreci tamamlanmadan en üsteki kok kömürler yanmaya başlayacaktır. Daha sonra bir alt sıraya yayılacaktır. Sobanın iyice tutuştuğunu anladığınızda hava almasını sağlayan kapağı kapamanız ya da aralığı daraltmanız ateşin yavaş yavaş büyümesini sağlar. Ateş iyice büyüdüğünde üstten maşa ile şöyle bir karıştırmanız da alevlerin yayılmasını sağlayacaktır.
Çift kapaklı döküm sobalarda da yukarıdaki tekniğin aynısını kullanabilirsiniz -ki teknik açıdan uzmanların önerisi de budur. Ancak döküm sobalar, kovalı sobalara oranla daha geniştir ve kullanılan madde açısından daha yoğundur. Alt taraftaki ızgara ve geniştir ve küller küllüğe dökülür. Bu nedenle eğer odun ağırlıklı bir yakıt kullanıyorsanız gazete, odun piramidi, jel ve araya üç dört kok kömür koyup gazeteleri alttan tutuşturabilirsiniz. Çok yoğun bir kömür koymadığınız ve ateş iyice tutuştuktan sonra yakıt yüklemesi yapacağınız için sobayı alttan tutuşturmanız sorun çıkarmaz. Ancak üstüne basarak vurguluyorum: Kömürü bol bol baştan koymak ile sobayı alttan tutuşturmak çok risklidir. En iyi ihtimalle tüter. En kötü ihtimalle ters rüzgâr varsa ve siz da alt kapağı hava alsın diye açık bıraktıysanız karbondioksit zehirlenmesine maruz kalırsınız.
Kömür/odun atma işine gelince. Odun atmanın pek bir zorluğu yok. Dikkat etmeniz gereken tek şey odunu, postu yere serip miskinlik yapan kedi misali yatay olarak ateşin içine atmaktansa dik olarak atıp üst tarafın kova kenarına doğru hafif eğimli düşmesini sağlamak en iyisidir. Kömür içinde olabildiğince merkezi bir alana atmanız ve ateş içine kendince dağılmasını sağlamanız elverişli bir yöntemdir.
Her kömür atışınızdan sonra buz gibi suyla ellerinizi yıkamak size de çekici gelmiyorsa yerküremizi kirletme eğilimine gidebilirsiniz. Spot ürün satan yerlerden marketlerde kullanılan ince poşetlerden satın almak ve kömür torbasını balkonda veya kömürlükte açıp torbalara on beş yirmi parça atıp ağzını düğümlemek hayli işlevsel bir yöntemdi benim için. Sakarlık yapmamanız hâlinde kullanımı da temiz ve pratik. Sobanın üst kapağını kaldırıp poşeti aynen içine sallamak yeterli oluyor -tabii beceriksizlik yapıp incecik poşeti sobaya değdirirseniz yere düşen kömürleri toplamak gibi kötü bir yan etkisi de olabiliyor.
Sobanın yanma sürecinde ara sıra alttaki mazgalı silgelemenizin faydası olur. Özellikle kova soba kullanıyorsanız ve yazının başında anlatıldığı gibi başlangıçta kömür yüklemesi yapıyorsanız kovanızın bir süre sonra delinebileceğini unutmayın. Yani ısı çok yükseldiğinde kovanın alt kısmındaki metal inceliyor, deliniyor ya da eriyip yamulabiliyor. Külü boşaltırken ara sıra bakmanız fena olmaz. Yok bakmazsanız ne olur? Külü boşaltma amacıyla haşırt diye kovayı çıkardığınızda çöpe gitmeden amacınıza ulaşmış olursunuz.
Jel de ne ola?
Bilmeyenler için kısaca bahsetmek fena olmayacaktır. "Yakıcı jel", "soba tutuşturucu jel" adı altında satılan ve çeşitli yanıcı kimyasallar kullanılarak üretien ürünler var. Bu ürünler yanıcı ancak benzin, kolonya gibi parlama yaparak yanan maddelere benzemiyor. Döküldüğü yerin çevresinde yayılarak yanıyor ve efendi şekilde kullanıldığında gayet güvenilir ürünler. Bunlardan tedarik edip etiketteki kullanım uyarılarını dikkate alarak soba yakma sürecine dahil etmeniz sorun olmaz.
Notumsu: Ocak çakmağı kullanacaksanız ve şaşkının önde gideniyseniz çakmağın gazını biraz tükettikten sonra sobada kullanmaya başlayın. Gazı bittiğinde ise çakmağı hiçbir zaman full doldurmayın/doldurtmayın. Kâğıtları tutuşturduktan sonra çakmağı çıkartırken eliniz çarpar ve çakmak içine düşerse ne yapacağınızı da önceden planlayın. Su ile ateşi söndürme fikrini bence düşünmeyin. Çok uğraştırıyor… O yüzden en mantıklısı kaderinize razı olmak ve sobanın çevresinden uzaklaşmak. Tabii sobanın üst kapağını da kapamayın veya çoğunluğunu aralık bırakın. Tütsün, cam açarsınız; komşuların ödünü patlatmaktan iyidir; çünkü kapak kapalıyken çok daha fena patlıyorlar.
Notumsu 2: Jel "yoksa zippo çakmak benzini, kolonya, dezenfektan var" demeyin. Kaşlarınızı ve kirpiklerinizi yitirmek en ucuz kurtulacağınız sonuçlar. Hele hele mazot/çakmak benzini sıkıp "Nasılsa alttan tutuşturacağım ya, gözüm kaşım yanmaz" demeyin; evet yanmıyor o ayrı bir konu ama ateşleme sonrasında oluşan parlamayla üst kapak yere düştüğünde insanın ödü .okuna karışıyor.
Notumsu 3: Evet, itiraf ediyorum, acı deneyimler şaşkınlar içindir. (Yorum yazmak için tıklayın)
Ekleyen: Murat Kefeli | (Şikâyet et)