Kaykay ile Kaymak
( tarihinde yayınlandı)Kay-kay, ortalama elli santim uzunluğunda, yirmi santim genişliğinde, uç kısmı yuvarlatılmış ve kuşbakışı bakıldığında insan ayağına benzeyen bir şekle sahip olan bir ulaşım aracıdır. Bir santim kalınlığında olan sert plastik parçanın (board) altında her bir uca orantılanmış şekilde yerleştirilmiş tekerlekler vardır. Bu dört tekerlek, birbirinden bağımsız olarak dönmektedir. Board'ın üst tarafında, ayağın koyulduğu yerin çevresi kaymayan bir madde ile kapalnmıştır. Genelde bu alanla board'ın diğer alanlarında bir desen veya motif çizimi yer alır. Board'ın yuvarlatılmış uç kısmı ile arka tarafı hafif yükarı doğru eğimlidir. Bu eğimli alanların altında, tekerleklere yakın bir noktada on santim genişliğinde çelik parçalar yer alır. Kay-kay sürücüsü fren yapmak istediğinde ağırlığını bu noktaya vererek çeliklerin yere sürtmesini sağlar.
Kay-kayla kaymak çok zor bir şey değildir. Denge hissine sahip olan herkes rahatça kayabilir. Tabiiki bu işin körcüllüğünü geliştirmeniz için deneme-yanılma yöntemine başvurmanız gerekiyor. Bunun anlamıda bolca düşme ve bir yerlere toslamak oluyor.
Kay-kay sürüşünde temel nokta "itiş" gücüne dayanır. genelde, hangi elinizle yazı yazıyorsanız o taraftaki bacağınız daha kuvvetli olur. Ben sağ elimi kullandığım için buna göre anlatıyorum. İlk önce elinizi board'ın üstünde dolaştırarak sol ayağınızı yerleştireceğiniz alanı keşfedin. Sol ayağınızı board'ın çok arkasına koyarsanız, ilk itiş anında kay-kay ayağınızın altından kayar gieder. Çok öne koyarsanız, board'ın uç kısmı zemine sürter ve bu seferde öne doğru siz savrulursunuz.
İşin sırrı sol ayağınızı en uygun noktaya koymaktan ibarettir. Bu noktayı bulduğunuzda sol ayağınızı board'a yerleştirin ve sağ ayağınızdan güç alarak itin. Genelde ilk denemeler ya çok kısa süreli bir kaymaya ya da yere düşmeye, kay-kayı kaçırmaya neden olur. Bu yüzden hevesiniz kırılmasın. İkinci kez deneyin. Sol ayağınızı board üstünde dengeli tutmayı başardığınızda ikinci aşamaya, yani seri kayma yöntemine geçin.
Seri kayma sürüşünde sol ayak yine board'ın üstünde olur. Ancak sağ ayak sürekli çalışır. Dört-beş kez hızlı hızlı board itildikten sonra sağ ayak da board'ın üstüne konulur. Diz kapakları hafifçe kırılarak zeminde kaymanın zevki çıkarılır. Kay-kay yavaşlamaya başladığında sağ ayakla yine itiş gücü kazanarak kaymaya devam edersiniz. Tabii yazarken gayet basit görülen bu olay kay-kay üstünde pek kolay olmuyor. Sağ ayağı board üstüne yerleştirmeyi öğrenene kadar bolca düşeceğinizi garanti ederim.
Kay-kayla fren yapma işi de oldukça zor bir olaydır. Eğer çok hızlanırsanız durmak için board'ın arka tarafında alt tarafa yerleştirilmiş çelik parçadan faydalanılır. Böyle bir durumda sol ayak hafifçe board'ın üstünden kaldırılırken sağ ayak board'ın arkasına bastırılır. Çelik parça gıcırtılı sesler çıkartarak sizi yavaşlatır ve durursunuz. Tabii fren yapmayı öğrenmek içinde bolca düşmeniz gerekiyor.
Küçükken Steven Speilberg emminin "Geleceğe Dönüş" filmini izlediğimde kay-kaya merak sarmıştım. Orada Michael Fox'un kay-kay kullanışı müthişti. Şimdi bunu neden mi yazıyorum? Başkasını bilmem ama ben kay-kay kullanmayı öğrenmeden önce kay-kayı zıplatmayı öğrenmiştim. Board'ın arka tarafı hafif yukarı kıvrıktır. Kay-kayla sürüşünüz bittiğinizde ayağınızla board'ın orassına sertçe bastığınızda kaykay sıçrayarak havalanır. İşte Fox'un yaptığı artizlik de tam olarak buradaydı. Kaykaya iyi basarsanız sıçrayan board'ı uç kısmından yakalayabilirsiniz.
Aynı filmdeki ikinci artizlik ise Fox'un otomobillerin arka tamponuna tutunarak kaykay sürmesiydi. Bu konu kulağa pek çılgınca gelsede aslına bakarsanız daha rahattır. Hareketli bir cisme tutunarak boardın üstüne iki ayağınızı yerleştirmek daha rahattır. Sanırım kaykay sürüsünü körcülleştirirken bu detaydan yararlanılabilir. Bisiklet kullanan bir arkadaşınıza tutunarak veya düşük hızla ve trafiğe kapalı bir yerde seyreden bir aracın kapısına tutunarak sürülebilir.
Ve tabii çok ciddi bir hatırlatma: Kasksız, dizliksiz, dirsekliksiz ve eldivensiz kay-kay kullanmak, yokuş aşağı giden ve direksiyonu olmayan bir kamyonda otururken türkü söyelemeye benzer! (Yorum yazmak için tıklayın)
Ekleyen: Murat Kefeli | (Şikâyet et)
Kay-kayla kaymak çok zor bir şey değildir. Denge hissine sahip olan herkes rahatça kayabilir. Tabiiki bu işin körcüllüğünü geliştirmeniz için deneme-yanılma yöntemine başvurmanız gerekiyor. Bunun anlamıda bolca düşme ve bir yerlere toslamak oluyor.
Kay-kay sürüşünde temel nokta "itiş" gücüne dayanır. genelde, hangi elinizle yazı yazıyorsanız o taraftaki bacağınız daha kuvvetli olur. Ben sağ elimi kullandığım için buna göre anlatıyorum. İlk önce elinizi board'ın üstünde dolaştırarak sol ayağınızı yerleştireceğiniz alanı keşfedin. Sol ayağınızı board'ın çok arkasına koyarsanız, ilk itiş anında kay-kay ayağınızın altından kayar gieder. Çok öne koyarsanız, board'ın uç kısmı zemine sürter ve bu seferde öne doğru siz savrulursunuz.
İşin sırrı sol ayağınızı en uygun noktaya koymaktan ibarettir. Bu noktayı bulduğunuzda sol ayağınızı board'a yerleştirin ve sağ ayağınızdan güç alarak itin. Genelde ilk denemeler ya çok kısa süreli bir kaymaya ya da yere düşmeye, kay-kayı kaçırmaya neden olur. Bu yüzden hevesiniz kırılmasın. İkinci kez deneyin. Sol ayağınızı board üstünde dengeli tutmayı başardığınızda ikinci aşamaya, yani seri kayma yöntemine geçin.
Seri kayma sürüşünde sol ayak yine board'ın üstünde olur. Ancak sağ ayak sürekli çalışır. Dört-beş kez hızlı hızlı board itildikten sonra sağ ayak da board'ın üstüne konulur. Diz kapakları hafifçe kırılarak zeminde kaymanın zevki çıkarılır. Kay-kay yavaşlamaya başladığında sağ ayakla yine itiş gücü kazanarak kaymaya devam edersiniz. Tabii yazarken gayet basit görülen bu olay kay-kay üstünde pek kolay olmuyor. Sağ ayağı board üstüne yerleştirmeyi öğrenene kadar bolca düşeceğinizi garanti ederim.
Kay-kayla fren yapma işi de oldukça zor bir olaydır. Eğer çok hızlanırsanız durmak için board'ın arka tarafında alt tarafa yerleştirilmiş çelik parçadan faydalanılır. Böyle bir durumda sol ayak hafifçe board'ın üstünden kaldırılırken sağ ayak board'ın arkasına bastırılır. Çelik parça gıcırtılı sesler çıkartarak sizi yavaşlatır ve durursunuz. Tabii fren yapmayı öğrenmek içinde bolca düşmeniz gerekiyor.
Küçükken Steven Speilberg emminin "Geleceğe Dönüş" filmini izlediğimde kay-kaya merak sarmıştım. Orada Michael Fox'un kay-kay kullanışı müthişti. Şimdi bunu neden mi yazıyorum? Başkasını bilmem ama ben kay-kay kullanmayı öğrenmeden önce kay-kayı zıplatmayı öğrenmiştim. Board'ın arka tarafı hafif yukarı kıvrıktır. Kay-kayla sürüşünüz bittiğinizde ayağınızla board'ın orassına sertçe bastığınızda kaykay sıçrayarak havalanır. İşte Fox'un yaptığı artizlik de tam olarak buradaydı. Kaykaya iyi basarsanız sıçrayan board'ı uç kısmından yakalayabilirsiniz.
Aynı filmdeki ikinci artizlik ise Fox'un otomobillerin arka tamponuna tutunarak kaykay sürmesiydi. Bu konu kulağa pek çılgınca gelsede aslına bakarsanız daha rahattır. Hareketli bir cisme tutunarak boardın üstüne iki ayağınızı yerleştirmek daha rahattır. Sanırım kaykay sürüsünü körcülleştirirken bu detaydan yararlanılabilir. Bisiklet kullanan bir arkadaşınıza tutunarak veya düşük hızla ve trafiğe kapalı bir yerde seyreden bir aracın kapısına tutunarak sürülebilir.
Ve tabii çok ciddi bir hatırlatma: Kasksız, dizliksiz, dirsekliksiz ve eldivensiz kay-kay kullanmak, yokuş aşağı giden ve direksiyonu olmayan bir kamyonda otururken türkü söyelemeye benzer! (Yorum yazmak için tıklayın)
Ekleyen: Murat Kefeli | (Şikâyet et)
Önceki İpucu: Latin Alfabesi Harflerinin Çiziliş Yönleri | Sonraki İpucu: İos İçin Braille Klavye Kullanımı