Rodeo ve Rodeo Yarışması
( tarihinde yayınlandı)"Rodeo makinesi"ni (bknz: rodeo makinesi) betimlemeye niyetliydim ama önce Rodeo'yu betimlemenin daha manidar olacağını fark ettim. [Açık ağızlı gülümseme] Rodeo, Amerika'nın ortasında ve kuzeyinde popüler olan bir tür yarışma, kimilerine göre spor; bana göreyse alanen deliliğin ispatı olan bir etkinliktir. Çoğu kaynak bu işin İspanyollara ait olduğunu iddia eder. Kısmen doğrudur da çünkü İspanyolca bir kelimedir. Ancak şu anki haline geliş sürecinde Kızılderililerin varlığı da önemlidir. Bazı Kızılderili kabileler, ergenlikten yetişkinliğe geçtiğini ispat etmek isteyenler için Rodeo benzeri bir etkinlik düzenlerlermiş.
Rodeo, çoğunlukla bufalo, boğa veya azınlıkla at sırtında eyersiz durma çabasıdır. Ancak işi zorlaştıran şey bu eylem yapılırken hayvanın can derdine düşmüş olmasıdır. Hayvanı paniğe ve vahşiliğe sürüklemek için kaburgalarını çevreleyen bir kementle iyice bağlarlar. Üst tarafta kovboyun tutabileceği bir halka vardır. Göğüs kafesi sıkışıp nefes almakta zorlanmaya başlayan hayvan çoğunlukla tepme hareketleri yaparak sıkıntıdan kurtulmaya çalışır.
Bu süreçte hayvan solu, sağı ve arka tarafı sabit çitlerle çevrili dar bir alanda tutulur. Çit aralığı o kadar dardır ki hayvanın sola-sağa dönmesi için yeterli alan yoktur. Hayvan iyice paniğe düştüğünde çitin üstünde hazırda bekleyen kovboy hayvanın üstündeki ipi tutarak eyersiz sırtına oturur ve dar çit alanının önündeki kapı açılarak hayvanın dışarı çıkmasına olanak sağlanır.
Göğüs kafesi zaten sıkışmış olan hayvan üzerine binen insanın da ağırlığının etkisiyle daha çok paniğe düşer ve paniğe düşen herkesin yaptığı gibi öne doğru fırlar. Ancak sıkışmış kafes nedeniyle dar alandan çıkmanın hemen ardından koşmak yerine daha sert tepmeler, şahlanmalar yapar. Bu tepkileri de çok sık verir. Toynakları yere değer değmez ikinci, üçüncü, dördüncü tepme hareketini yapar.
Bu süreçte eyersiz olan kovboy hayvanın üstünden düşmemeye çalışır. Hayvanın sırtındaki ipe sadece bir elini geçirme hakkı vardır. diğer eli boşta kalır. Çoğunlukla da o ele kovboy şapkası tutulur. Hayvan can acısıyla şahlanıp tepindikçe ahali "Oleyyy!" nidaları atar. Ancak hayvanın üzerinde durmak pek kolay iş değildir. Yarışmanın süresi sekiz saniyedir. Sekiz saniye boyunca hayvanın üstünde durmayı başaran kovboy kazanmış sayılır. Süre çok kısa olsa da başaran sayısı fazla değildir. Düşme sonucu yaralanmaların, sakat kalmaların, ölümlerin yaşandığı bir etkinliktir. Tabii düşme dışında düştükten sonra saldırganlaşmış olan hayvan tarafından yaralanan veya öldürülen kovboylar da olur. Sekiz saniyelik süre boyunca kovboy düşmediği takdirde devreye çevrede genelde at üzerinde duran "sakinleştiriciler" devreye girer. Hayvan kement veya başka araçlarla yavaşlatılır.
Rodeo alanı, yani hayvanın çıkış yaptıktan sonra girdiği yer çevresi çitlerle çevrili, 100 metrekareden büyük olmayan ve çoğunlukla ıslatılarak çamurlaştırılmış toprak zemini olan yerlerdir. Islak çamur kobboyun düşüşünü nispeten yavaşlatırken hayvanın daha zor hareket etmesine yol açar. (Yorum yazmak için tıklayın)
Ekleyen: Murat Kefeli | (Şikâyet et)
Rodeo, çoğunlukla bufalo, boğa veya azınlıkla at sırtında eyersiz durma çabasıdır. Ancak işi zorlaştıran şey bu eylem yapılırken hayvanın can derdine düşmüş olmasıdır. Hayvanı paniğe ve vahşiliğe sürüklemek için kaburgalarını çevreleyen bir kementle iyice bağlarlar. Üst tarafta kovboyun tutabileceği bir halka vardır. Göğüs kafesi sıkışıp nefes almakta zorlanmaya başlayan hayvan çoğunlukla tepme hareketleri yaparak sıkıntıdan kurtulmaya çalışır.
Bu süreçte hayvan solu, sağı ve arka tarafı sabit çitlerle çevrili dar bir alanda tutulur. Çit aralığı o kadar dardır ki hayvanın sola-sağa dönmesi için yeterli alan yoktur. Hayvan iyice paniğe düştüğünde çitin üstünde hazırda bekleyen kovboy hayvanın üstündeki ipi tutarak eyersiz sırtına oturur ve dar çit alanının önündeki kapı açılarak hayvanın dışarı çıkmasına olanak sağlanır.
Göğüs kafesi zaten sıkışmış olan hayvan üzerine binen insanın da ağırlığının etkisiyle daha çok paniğe düşer ve paniğe düşen herkesin yaptığı gibi öne doğru fırlar. Ancak sıkışmış kafes nedeniyle dar alandan çıkmanın hemen ardından koşmak yerine daha sert tepmeler, şahlanmalar yapar. Bu tepkileri de çok sık verir. Toynakları yere değer değmez ikinci, üçüncü, dördüncü tepme hareketini yapar.
Bu süreçte eyersiz olan kovboy hayvanın üstünden düşmemeye çalışır. Hayvanın sırtındaki ipe sadece bir elini geçirme hakkı vardır. diğer eli boşta kalır. Çoğunlukla da o ele kovboy şapkası tutulur. Hayvan can acısıyla şahlanıp tepindikçe ahali "Oleyyy!" nidaları atar. Ancak hayvanın üzerinde durmak pek kolay iş değildir. Yarışmanın süresi sekiz saniyedir. Sekiz saniye boyunca hayvanın üstünde durmayı başaran kovboy kazanmış sayılır. Süre çok kısa olsa da başaran sayısı fazla değildir. Düşme sonucu yaralanmaların, sakat kalmaların, ölümlerin yaşandığı bir etkinliktir. Tabii düşme dışında düştükten sonra saldırganlaşmış olan hayvan tarafından yaralanan veya öldürülen kovboylar da olur. Sekiz saniyelik süre boyunca kovboy düşmediği takdirde devreye çevrede genelde at üzerinde duran "sakinleştiriciler" devreye girer. Hayvan kement veya başka araçlarla yavaşlatılır.
Rodeo alanı, yani hayvanın çıkış yaptıktan sonra girdiği yer çevresi çitlerle çevrili, 100 metrekareden büyük olmayan ve çoğunlukla ıslatılarak çamurlaştırılmış toprak zemini olan yerlerdir. Islak çamur kobboyun düşüşünü nispeten yavaşlatırken hayvanın daha zor hareket etmesine yol açar. (Yorum yazmak için tıklayın)
Ekleyen: Murat Kefeli | (Şikâyet et)