Kısmen Çürümüş Bir Sebze veya Meyveyi Temizlemek ve Çürüğü Fark Etmek
( tarihinde yayınlandı)Sebze veya meyvenin çürük kısmını temizlemek için farklı yöntemler kullanılır. Hangi yöntemin kullanılacağıysa genelde keyfidir. Örneğin patates ile uğraşıyorsanız en makul yol oymadır. Salatalık ile uğraşıyorsanız en makul yol yatay veya dikey kesmedir.
Oyma yönteminde çürüğün bulunduğu yerin çevresinde uygun bir alandan bıçağın ucu hafifçe saplanarak küçük bir daire çizer gibi çverilir. Bıçağın ucu dik değil, eğimli tutulur. Böylece oyma işlemi sonucunda üstten aşağıya gidilkçe daralan bir parça dışarı çıkartılır. Eğer çürük kısmın tamamen alınmadığına karar verilirse aynı işlem biraz daha geniş bir alanda yapılır.
Diğer teknikteyse çürük kısım kesilir. Eğer uçtaysa çürüdüğünü varsaydığınız yerin bir santim ilerisinden/derininden kesebilirsiniz. Ortadaki bir alansa ve oyma yöntemi kullanılmayacak bir yiyecekse önce ortadan ikiye ayırıp çürüğü bir parçanın uç kısmına getirdikten sonra kesmeniz gerekir.
Bu işlemler pek zor değildir. El alışkanlığı yeterli olur. En önemlisiyse deneyimle gelişen bir konudur. Hangi sebzenin genelde ne şekilde çürüdüğünü zamanla öğrenirsiniz. Örneğin salatalık genelde dış kabuktan içe doğru çürürken kuru soğansa çoğunlukla içeriden dışa doğru çürür. Tabii bu ürünleri nereden aldığınızın da önemi büyük. Örneğin market zincirlerden aldığınız havuç, elma gibi yiyecekler yaz aylarında çoğunlukla dışarıdan değil içeriden çürümeye başlar. Marketteki soğutma sistemi yiyeceğin dışını etkiler ancak içeriye tesiri az olur.
Çürüğün anlaşılmasında dikkat edilmesi gereken en önemli unsur çürümenin bir süreç olduğudur. Örneğin havuç çürümeye başladığında önce diriliğini kaybeder, yumuşar. Salatalık, kabak gibi ince kabuklu yiyeceklerdeyse dış kabuğun üstünde yağlanma olur. Patlıcan genelde içten içe çürür ama süreç başladığında o da havuç gibi diriliğini ve sertliğini kaybeder. Marul, göbek, kıvırcık, semizotu, ıspanak gibi yiyeceklerdeyse çürüme yaprakların uç kısmında başlar. Yeşilliklerde genelde hafif ve hissedilebilir bir kayganlaşma olur. Pörsüme, büzüşme de diğer bir belirtidir.
Havuç, soğan, patlıcan gibi yiyeceklerde eğer çürüme belirtisi varsa en temkinli yol kesmektir. Örneğin havucun hafif gevşediğini fark etseniz de mıncıkladığınızda herhangi bir çürükle karşılaşmıyor olsanız dahi tavsiyem rende yapmadan önce en azından yarısını ortadan ikiye ayırarak bir de o alanı mıncıklamaktır. Aynı şey patlıcan ve kabak için de geçerlidir. Bu sebzelerin çürüme olasılığı varsa halka halka kesmek yerine dikeylemesine ikiye veya dörde bölerek çekirdek kısmının kontrol edilmesi en mantıklı olanıdır. Duruma göre bu kısımları parmağınız veya çay kaşığıyla sıyırıp alabilir kalanını kullanabilirsiniz. Ancak havuç ve patlıcanda kullanmak pek manalı değildir çünkü tadı acılaşır. Aynı şey soğan için de geçerlidir. Soğanı blenderda parçalıyorsanız ikiye/dörde bölüp orta kısmına parmağınızla bastırmadan atmamanız gerekir. Yok eğer çürüme dıştan başladıysa zaten soğanın en üstteki zarı/çeperi bir alttakinden zor ayrılır ve zar çok kaygan olur.
Kayganlık, yumuşama, pörsüme, koku farklılığı gibi birden fazla şeye dikkat ederek soyma ve doğrama yapılması halinde pek sorun yaşanmaz.
Bu tür dertleri azaltmanın da birkaç yolu var. Teknolojik yolu da yok değil. Yeni nesil buzdolaplarında "mor ışık" olarak tanımlanan ve yiyeceklerin çürümesini geciktiren bir sistem var. Bunun dışında bazı firmaların marketlerde sattığı sebze/meyve poşetleri de bulunuyor. Bu poşetlerin ne kadar işe yaradığı konusunda iyimser değilim. Çünkü bu ürünlerin çoğu delikli. Sebzenin dışarıdan az da olsa hava almasını sağlayor. Bu durumunda çürümeyi geciktirdiği iddia ediliyor. Belki Antalya'da yaşıyor olduğum için buzdolabı ve dış ortam arasındaki sıcaklık farkının yüksek oluşundan belki de başka nedendendir ama benim deneyimim, hava ile temas arttıkça çürüme daha hızlı oluyor.
Bu nedenle marketlerdeki ince poşetlerden satın alıyorum. Bir kapağın iç kısmına havlu asacağına ruloyu takıyorum. Dolaba koymam gereken sebzeleri ince poşete koyup içindeki havayı olabildiğince azalttıktan sonra üstten bağlıyorum. Örneğin aldığım küçük salatalıkları düzeltmeden torbayı bağlarsam yağlanma dört beş gün sonra oluyorsa salatalıkları yatay ve aynı yönde dururken poşetin havasını almak bu süreci dört beş gün geciktiriyor. Bu yöntemin diğer bir avantajı da buzdolabı içine giren sıcak hava nedeniyle oluşan nemin sebzeye ulaşmasının güçleşmesi. Çünkü ıslaklık, çürüme sürecini hızlandırıyor. Bunun diğer bir anlamı da yiyeceklerin geç çürümesini istiyorsanız buzdolabına yıkamadan koymanız gerektiği.
Çürüdüğünü veya çürümeye başladığını fark ettiğiniz yiyeceği torbadan çıkarmak da akılcı bir karar. Özellikle salatalık, kabak gibi yiyeceklerde dışta kayganlaşma fark ettiğinizde hepsini çıkarıp çürümeye başlayanı ayırdıktan sonra kalanları kağıt havluyla silerek tekrar dolaba koyabilirsiniz. Çıkarmaya üşenmeniz halinde normalde çürümeyecek olanların da çürümeye başlayacağı kesin.
Çürük yumurtaya ise yorum yapmıyorum. Ama kör olmadan önce yaşadığım bir olay nedeniyle yumurtayı tavaya değil kaseye kırmayı tercih ediyorum. Siz de bence aynısını yapın. Mis gibi kızarmış sucuğun üstüne kırdığınız yumurtadan civciv ceninini düşmesi pek hoş olmuyor. [Açık ağızlı gülümseme] (Yorum yazmak için tıklayın)
Ekleyen: Murat Kefeli | (Şikâyet et)
Oyma yönteminde çürüğün bulunduğu yerin çevresinde uygun bir alandan bıçağın ucu hafifçe saplanarak küçük bir daire çizer gibi çverilir. Bıçağın ucu dik değil, eğimli tutulur. Böylece oyma işlemi sonucunda üstten aşağıya gidilkçe daralan bir parça dışarı çıkartılır. Eğer çürük kısmın tamamen alınmadığına karar verilirse aynı işlem biraz daha geniş bir alanda yapılır.
Diğer teknikteyse çürük kısım kesilir. Eğer uçtaysa çürüdüğünü varsaydığınız yerin bir santim ilerisinden/derininden kesebilirsiniz. Ortadaki bir alansa ve oyma yöntemi kullanılmayacak bir yiyecekse önce ortadan ikiye ayırıp çürüğü bir parçanın uç kısmına getirdikten sonra kesmeniz gerekir.
Bu işlemler pek zor değildir. El alışkanlığı yeterli olur. En önemlisiyse deneyimle gelişen bir konudur. Hangi sebzenin genelde ne şekilde çürüdüğünü zamanla öğrenirsiniz. Örneğin salatalık genelde dış kabuktan içe doğru çürürken kuru soğansa çoğunlukla içeriden dışa doğru çürür. Tabii bu ürünleri nereden aldığınızın da önemi büyük. Örneğin market zincirlerden aldığınız havuç, elma gibi yiyecekler yaz aylarında çoğunlukla dışarıdan değil içeriden çürümeye başlar. Marketteki soğutma sistemi yiyeceğin dışını etkiler ancak içeriye tesiri az olur.
Çürüğün anlaşılmasında dikkat edilmesi gereken en önemli unsur çürümenin bir süreç olduğudur. Örneğin havuç çürümeye başladığında önce diriliğini kaybeder, yumuşar. Salatalık, kabak gibi ince kabuklu yiyeceklerdeyse dış kabuğun üstünde yağlanma olur. Patlıcan genelde içten içe çürür ama süreç başladığında o da havuç gibi diriliğini ve sertliğini kaybeder. Marul, göbek, kıvırcık, semizotu, ıspanak gibi yiyeceklerdeyse çürüme yaprakların uç kısmında başlar. Yeşilliklerde genelde hafif ve hissedilebilir bir kayganlaşma olur. Pörsüme, büzüşme de diğer bir belirtidir.
Havuç, soğan, patlıcan gibi yiyeceklerde eğer çürüme belirtisi varsa en temkinli yol kesmektir. Örneğin havucun hafif gevşediğini fark etseniz de mıncıkladığınızda herhangi bir çürükle karşılaşmıyor olsanız dahi tavsiyem rende yapmadan önce en azından yarısını ortadan ikiye ayırarak bir de o alanı mıncıklamaktır. Aynı şey patlıcan ve kabak için de geçerlidir. Bu sebzelerin çürüme olasılığı varsa halka halka kesmek yerine dikeylemesine ikiye veya dörde bölerek çekirdek kısmının kontrol edilmesi en mantıklı olanıdır. Duruma göre bu kısımları parmağınız veya çay kaşığıyla sıyırıp alabilir kalanını kullanabilirsiniz. Ancak havuç ve patlıcanda kullanmak pek manalı değildir çünkü tadı acılaşır. Aynı şey soğan için de geçerlidir. Soğanı blenderda parçalıyorsanız ikiye/dörde bölüp orta kısmına parmağınızla bastırmadan atmamanız gerekir. Yok eğer çürüme dıştan başladıysa zaten soğanın en üstteki zarı/çeperi bir alttakinden zor ayrılır ve zar çok kaygan olur.
Kayganlık, yumuşama, pörsüme, koku farklılığı gibi birden fazla şeye dikkat ederek soyma ve doğrama yapılması halinde pek sorun yaşanmaz.
Bu tür dertleri azaltmanın da birkaç yolu var. Teknolojik yolu da yok değil. Yeni nesil buzdolaplarında "mor ışık" olarak tanımlanan ve yiyeceklerin çürümesini geciktiren bir sistem var. Bunun dışında bazı firmaların marketlerde sattığı sebze/meyve poşetleri de bulunuyor. Bu poşetlerin ne kadar işe yaradığı konusunda iyimser değilim. Çünkü bu ürünlerin çoğu delikli. Sebzenin dışarıdan az da olsa hava almasını sağlayor. Bu durumunda çürümeyi geciktirdiği iddia ediliyor. Belki Antalya'da yaşıyor olduğum için buzdolabı ve dış ortam arasındaki sıcaklık farkının yüksek oluşundan belki de başka nedendendir ama benim deneyimim, hava ile temas arttıkça çürüme daha hızlı oluyor.
Bu nedenle marketlerdeki ince poşetlerden satın alıyorum. Bir kapağın iç kısmına havlu asacağına ruloyu takıyorum. Dolaba koymam gereken sebzeleri ince poşete koyup içindeki havayı olabildiğince azalttıktan sonra üstten bağlıyorum. Örneğin aldığım küçük salatalıkları düzeltmeden torbayı bağlarsam yağlanma dört beş gün sonra oluyorsa salatalıkları yatay ve aynı yönde dururken poşetin havasını almak bu süreci dört beş gün geciktiriyor. Bu yöntemin diğer bir avantajı da buzdolabı içine giren sıcak hava nedeniyle oluşan nemin sebzeye ulaşmasının güçleşmesi. Çünkü ıslaklık, çürüme sürecini hızlandırıyor. Bunun diğer bir anlamı da yiyeceklerin geç çürümesini istiyorsanız buzdolabına yıkamadan koymanız gerektiği.
Çürüdüğünü veya çürümeye başladığını fark ettiğiniz yiyeceği torbadan çıkarmak da akılcı bir karar. Özellikle salatalık, kabak gibi yiyeceklerde dışta kayganlaşma fark ettiğinizde hepsini çıkarıp çürümeye başlayanı ayırdıktan sonra kalanları kağıt havluyla silerek tekrar dolaba koyabilirsiniz. Çıkarmaya üşenmeniz halinde normalde çürümeyecek olanların da çürümeye başlayacağı kesin.
Çürük yumurtaya ise yorum yapmıyorum. Ama kör olmadan önce yaşadığım bir olay nedeniyle yumurtayı tavaya değil kaseye kırmayı tercih ediyorum. Siz de bence aynısını yapın. Mis gibi kızarmış sucuğun üstüne kırdığınız yumurtadan civciv ceninini düşmesi pek hoş olmuyor. [Açık ağızlı gülümseme] (Yorum yazmak için tıklayın)
Ekleyen: Murat Kefeli | (Şikâyet et)
Önceki İpucu: Spagettiyi Rahatça Yemek | Sonraki İpucu: Akıllı Telefonu Bilgisayara Bağlamak ve Telefonda Çalışan Uygulamaya Bilgisayardan Devam Etmek