Görüşümü Kaybedersem Yaşamımı Nasıl Sürdürebilirim?
Görme oranınız zaman içinde büyük ölçüde azalacak veya tamamen ortadan kalkacak olabilir. Böyle bir durumda günlerinizin çoğunu evde geçirmek zorunda kalacağınızı zannetmek ve yapabileceğiniz etkinliğin bir kenarda sesli kitap dinlemekten ibaret olacağını sanmak büyük bir yanılgı olur. Elbette bu tip bir yaşantıyı da seçmeye hakkınız vardır ancak bu yalnızca bir tercih olabilir, zorunluluk değildir.
Görme düzeyiniz ne olursa olsun, hayatın aklınıza gelebilecek her alanında tatmin edici ve bağımsız bir yaşam sürdürmek mümkündür.
Eğitim, spor, sanat, eğlence, ev işleri, iş yaşamı, çocuk bakımı, akademi vb. hemen her alanda çok sayıda kör kişinin varlık gösterdiğini unutmayın.
İstekleriniz doğrultusunda; para kazanabilir, okula devam edebilir, çocuk büyütebilir, meslek edinebilir, spor yapabilir, sosyalleşebilir, gezip eğlenebilirsiniz...
Bu süreçte bir kenara çekilip olası bir tedaviyi beklemek, kendinize yapabileceğiniz en büyük kötülüklerden biridir. Yalnızca doğuştan görmeyenler değil, pek çok sonradan görme engelli olan kişi de sayısız erişilebilirlik çözümleriyle bağımsız bir hayat sürmektedir.
Bağımsız bir yaşam için Körüz Biz'in içeriklerinden yararlanabilir, İhtiyaç duyduğunuz konularda bilgi ve destek talep edebilirsiniz.
Yalnız değilsiniz.
Paylaş! | ↑ Kapat
Paylaş! | ↑ Kapat
Yakınım Görme Engelli Oldu Ne Yapmalıyım?
Bu tür durumlarda ebeveynlerin, eşlerin ve ailelerin ilk hamlesi "tedavi arayışı" yoluna yönelmektir. Bu ipucu, tedavi seçeneğinin olmadığı varsayılarak yazılmıştır. Öncelikle yapmamanız gerekenlerle ilgili bilgi vermenin daha uygun olduğunu düşünüyoruz:
- Görme engelli olmanın, sevdiğinizin yaşamını kaos veya benzer bir yöne sürükleyeceği yanılgısına kapılmayın.
- Farklı uzmanlardan alınmış bilgi doğrultusunda uygulanacak bir tedavinin olmadığı netleşmiş olmasına rağmen ısrar ve inatla tedavi seçeneklerini araştırmayın. Unutmayın ki, her yeni arayış süreci kişilerin alışma sürecini yavaşlatan bir etkendir.
- Yakınınızın yardım almadan yaşayamayacağı düşüncesi gerçekçi değildir.
- Görme engelli kişi için neyin en doğru olacağına onun adına karar vermek yerine, en uygun seçenekleri birlikte değerlendirin. Dayatmalarda ve zorlamalarda bulunmayın.
- Dünyayı, "görmek" ile eş değer tutmayın.
- Kişisel endişeleriniz sebebiyle görme engelli yakınınızın yaşamını kısıtlamaya çalışmayın.
Neler yapabilirsiniz?
Öncelikle unutmamanız gereken şey "alışma" sürecinin önemidir. Körlük, bir günde uyum sağlanacak bir durum değildir.
Öncelikle bir kabullenişe ihtiyaç duyulur. Bu kabulleniş ardından kişinin, yeni yaşam biçimine uyum sağlamak için çaba göstermesi gerekir. Kabulleniş ve gerekenlerin yapılması süreciyse başta engelli kişinin süreçteki ilerleyişine bağlıdır. Bu nedenle "Yapılması gerekenler listesi" gibi kesin yargılar içeren bilgiler vermek doğru değildir. Aşağıda maddelenen durumları, engelli kişinin süreçte ilerleyişini dikkate alarak değerlendirebilirsiniz.
- Körlüğün bir "son" değil, yeni bir "başlangıç" olduğu fikrine odaklanın.
- Sıradan yaşam ile körcül yaşam arasındaki farkın, sonuca ulaşmak için kullanılan yöntemin farklılığından ibaret olduğunu unutmayın.
- Körcül yaşamla ilgili bilinçli olan bir yakına sahip olan görme engellilerin, yeni yaşam biçimlerine çok daha hızlı uyum sağladıklarından emin olun.
- Doğru yönlendirmelerin ve motivasyonun, yakınınızın sahip olduğu kapasiteyi en yüksek düzeyde kullanmasını sağlayacağını sık sık hatırlayın.
- Yakınınızın süregiden eğitimini, iş yaşamını vb. gündelik yaşamına dair eylemleri bırakma çabaları karşısında bunun gerekli olmadığını anlatmaya çalışın. Tabii öncelikle bunu sizin anlamış olmanız gerekir. Körcül yöntemlerle yaşamın her alanında bağımsız hareket eden pek çok görme engelli olduğunu hatırlatın. Başlangıçta yılgınlık ve yeti kaybı nedeniyle yaşanan olası depresyon nedeniyle, "Yapamam!" cümlesinin bir süre sonra kendiliğinden kaybolabileceğini unutmayın. Özellikle çocuk veya ergen yaşlarda görme yetisinde kayıplar yaşayanların, farklı gerekçelerle okuldan ayrılmayı isteyebileceğini hatırlayın. Gerekiyorsa bu tür davranışlara sebep olan hisler için yakınınızın bir uzmandan destek almasını sağlayın.
- Körcül teknolojiler ve diğer konular hakkında bilgi edinmeye çalışın. Körüz.biz'in ipuçları sayfasında yer alan başlıkları inceleyin.
- Sosyal ve fiziksel çevreden kaynaklanan engeller karşısında yakınınızla birlikte çözümler arayın. Örneğin sokağınızda tehlikeli olabilecek bir çukur veya merdiven boşluğu varsa, böyle bir durumda görme engelli kişinin oradan uzak durmasını önermek yerine, tehlikenin ortadan kaldırılması için gerekli girişimlerde bulunun. Güvenli bir çevrede yaşamak herkes için temel bir haktır.
- Görme engelli bir kişiyle veya size yakın olan bir dernekle iletişime geçme fikrini değerlendirin. Ancak bu konuda bazı şeylere dikkat etmeniz gerektiğini unutmayın. Yakınınıza destek olacak kişi veya dernek üyesinin, gündelik yaşamda aktif olması sizin için daha uygundur. Unutmayın ki uzun süredir görme engelli olmasına rağmen körcül yaşam gelişimi açısından en başlarda takılı kalmış kişiler de bulunmaktadır.
- Zamanı geldiyse balık yerine olta vermeyi tercih edin.
- Yaşanılan yeti kaybında "işe yarayacak bir düzelme oranı" yoksa yakınınıza "İyileşeceksin, her şey güzel olacak" benzeri cümleler kurmak yerine mevcut diğer yetileriyle de yaşamını devam ettirebileceğine dair cümleler kurmayı tercih edin.
- Yakınınızın, "Geçmiş olsun" cümlesine verdiği tepkileri gözlemleyin. Birçok kişi bir süre sonra eve gelen misafirlerden bu tür cümleler duymaktan sıkılır ve bunalır. Benzer bir durum misafirle fiziksel olarak yapılan selamlaşma anında da yaşanabilir. Birçok kişi, "Kendini iyi hisseder" düşüncesiyle selamlaşma anında "İyi gördüm seni, iyi, çok iyi!" gibi aşırılıklar içeren cümleler kurabilir; sarılma anında sırta vurulan şaplaklarla abartılı davranışlar sergilenebilir. Yapacağınız gözlemler sonrasında bu tür davranışları önlemeye çalışabilirsiniz.
- Yeti kaybı sonrasında değişen alışkanlıklara veya davranışlara karşı anlayışlı olun. Ancak bu anlayışın, uzun vadedede engelli kişiyi tembelliğe ve yaşamdan kopuşlara sürükleyebileceği detayını unutmayın. Zamanı geldiğinde doğru bir davranış olmadığından emin olduğunuz durumlara karşı yaklaşım tarzınızı değiştirin. Örnek: Telefondan gelen mesajları yakınıza okumayı bir süre sonra sonlandırmak ve "Mesajlarını kendi başına okuman mümkün, bunu yapman daha iyi olur" vb. yönlendirmeler yapmak.
- Aşırılık içeren şefkat ve özenin, yakınınızın körcül yaşama uyumunu yavaşlatabileceğini aklınızdan çıkarmayın. Gözlemleyerek öncelikler vermeyi ve bazen beklemeyi tercih edin. Örneğin su içmek için buzdolabına yönelen yakınıza su konmuş bir bardak uzatmayın. Dolapta veya tezgahta bir süre aranacak olsa bile müdahil olmayın, birkaç saniye gecikmeyle kendi başına yapması sizden destek almasından çok daha iyi bir his sağlar.
- Yakınınızın baston kullanmasını teşvik edin. Baston, bir tür kabulleniş ve kişinin yeni yaşam tarzına yönelişinin başlangıcınının göstergesidir. Bu nedenle evden dışarı çıkarken, "Bastonunu yanına alıyor musun?" gibi kararı karşı tarafa bırakan bir soru sormak oldukça iyi bir yönlendirmedir. Bir süre sonra duruma göre bu soru, "Bastonunu yanına almalısın" kalıbına girebilir. Bastonun aktif olarak kullanılması da oldukça önemlidir. Birlikte yürürken ilk dönemlerde yapılan "Basamak var" benzeri sesli uyarılar, baston aktif olarak kullanılırken yapılmamalıdır. Böylece kişinin aynı zamanda baston kullanımına dair deneyiminin artması da sağlanmış olacaktır.
- Yakınınızı, körlükle ilgili konularda açık sözlü olması için teşvik edin. Bu motivasyon, gündelik yaşamda maruz kalınan ve hoşnut olunmayan davranışların açıkça dile getirilmesini sağlayacaktır. "Bu şekilde yapma, hoşuma gitmiyor" cümlesini karşıdaki kişiye söylemek, kör kişinin faydasınadır.
Paylaş! | ↑ Kapat
Paylaş! | ↑ Kapat
Görme Engelliler Bilgisayarı Nasıl Kullanır?
Görme engelliler bilgisayar ve telefonlarını ekran okuyucular ile kullanırlar.
"Ekran okuyucu" adı verilen programlar bilgisayardaki her türlü yazıyı sesli hale getirmektedir.
Bu sesli yönlendirmelerle bilgisayar üzerindeki her türlü işlem kolaylıkla yapılmaktadır.
En yaygın kullanılan ekran okuyucular NVDA ve JAWS'tır. Detaylı bilgileri sitemizdeki "ipuçları" başlığından edinebilirsiniz.
İlginizi çekebilir: bknz: yeni başlayanlar için nvda kurulumu ve çalıştırması
bknz: Görme engelli yakınıma bilgisayar kullanmayı nasıl öğretebilirim?
Paylaş! | ↑ Kapat
Paylaş! | ↑ Kapat
Görme Engelliler Akıllı Telefonu Nasıl Kullanır?
Akıllı telefonlarda herhangi bir gören kullanıcı ne yapabiliyorsa görmeyen kişi de hemen hepsini yapabilir. Ekran okuyucu denen yazılımlarla her türlü içeriği sesli olarak okutmak mümkündür.
Başlarda bu seslendirme kulağa tuhaf gelebilir bu yüzden ekran okuyucuyu daha yavaş kullanmak gerekebilir. Zamanla kişinin kendisi zaten hızlandıracaktır ve bunun gözle okumaktan çok daha rahat ve hızlı olduğunu fark edecektir.
Ekran okuyucular, akıllı telefonların kendi içinde bulunur. Bunun için dışarıdan bir program yüklemeye gerek yoktur. Telefonun "ayarlar" kısmından "erişilebilirlik ayarları" bulunup oradaki ekran okuyucu aktif hale getirilmelidir. İOS için "voice over" Android için "talk back" açık hale getirilir.
Sonrasında telefonun nasıl kullanılacağına dair alıştırma yapma alanlarından yararlanılabilir. Konuşma hızı kişiye göre ayarlanıp neyin nasıl yapıldığı keşfedilebilir.
Genel olarak, üzerine tıklamak istediğimiz bir işlem için çift tıklama yapmamız, alttaki kısımlara ilerlemek için tek parmağımızla sağa doğru kaydırma, üst kısımlara gitmek için de sola doğru kaydırma hareketi yapmamız gerekir. Zamanla farklı işlemler için de farklı dokunma hareketleri öğrenilebilir.
Dokunmatik telefonları ekran okuyucularla kullanmak oldukça basittir ve kısa zamanda öğrenilip adapte olunabilir.
Paylaş! | ↑ Kapat
Paylaş! | ↑ Kapat
Baston Kullanmak Nasıl Öğrenilir?
Sonradan görme engelli olan birçok kişi, baston kullanımının bir eğitim ile öğrenilebileceğini düşünür. Aslında temel birkaç bilgi sonrasında baston kullanımını öğrenmenin yolu "Baka baka değil, yapa yapa" sözünden geçer. Bu konuda rehabilitasyon veya özel eğitim merkezlerinden de faydalanılabilir. İpuçları içinde yer alan bağımsız hareketle ilgili başlıkları incelemeniz ve Ahmet Ünüvar tarafından derlenmiş olan Görme Engelliler İçin Bağımsız Hareket adlı dijital içeriği incelemeniz de yararlı olabilir. Daha fazla bilgi için şu arama sonucuna göz atın:
Ara: Baston
Paylaş! | ↑ Kapat
Paylaş! | ↑ Kapat
Beyaz Bastonu Yalnızca Hiç Görmeyen Kişiler Mi Kullanır?
Beyaz bastonu, görme oranı ne kadar olursa olsun ihtiyaç duyan herkes kullanır. Beyaz bastondan yararlanmak için hiç görmüyor olmak gerekmez.
Hava karardığında, iyi bilinmeyen yerlerde veya mekanlarda, yoldaki araçların az gördüğünüzü anlamasını sağlamak ve benzerleri birçok amaç için de beyaz baston kullanılır.
Paylaş! | ↑ Kapat
Paylaş! | ↑ Kapat
Ailem, Baston Kullanmama Gerek Olmadığını Düşünüyor, Ne Yapmalıyım?
Maalesef, özellikle görme düzeyindeki azalmanın uzun zamana yayıldığı veya mevcut yetisiyle bir şekilde işleri yürütebilen kişilerin çevresinde bu tür tepkiler olabiliyor. Baston, görmeyişin bir tür göstergesi olarak da yorumlandığı için aileler bu durumu yakınına yakıştıramıyor. Nasıl ki baston kullanmak kişinin görmeyişini kabullenmesiyle doğru orantılıysa benzer bir durum aile için de geçerli oluyor. Öte yandan "görmeyişin ispatı" ortadayken bunun kişi için "savunmasızlık" göstergesi olduğu yanılgısına da kapılıyor. Başka bir deyişle "Görmediğini anlarlarsa biri sana zarar verebilir. Zaten dikkatli yürüyorsun gerek yok" yaklaşımı oldukça sık yaşanıyor. Bu tür durumlarda yapmanız gereken ilk şey, bastonun sizin temel güvenliğinizi sağlamak için en iyi araç olduğunu anlatmaktır. Baston kullanmadığınızda örneğin işlek bir caddede hareket halindeki otomobiller sizin ne kadar görüp görmediğinizi bilemez ve herkes gibi gördüğünüzü varsayarlar. Ancak elinizde bir baston olduğunda, bu aynı zamanda diğer kişilere ve araçlara da görmediğiniz bilgisini doğrudan iletmenize yarayacak, böylece tehlikeli olabilecek bir kazayı da önleyecektir. Şu şekilde vurgu yapabilirsiniz: "Az gördüğü için" değil, "baston kullanmadığı için" merdivenlerden düşen, kolunu-bacağını kıran, farklı kazalar yaşayan kişiler var.
Öte yandan baston kullananlar arasındaki hikayeler dikkate alındığında, görmeyişi nedeniyle adli bir olaya karışan veya saldırıya uğrayan kişi sayısı diğer adli olaylardaki istatistiklerle karşılaştırıldığında "Yok" denecek kadar az sayıdadır. Bu konuları ailenize anlatmalı ve güvenliğiniz için ısrarcı olmalısınız.
Tavsiyemiz de çok net: Anlatmanıza rağmen ikna olmuyorlarsa umursamayın. Baston, sizin güvenliğiniz ve bağımsızlığınız için şarttır. Üzülmesi gerekiyorlarsa üzülürler; bir süre sonraysa alışırlar. Unutmayın ki, bağımsız yaşam yetisi güçlü olan sonradan görme engelli olan birçok kişi ilk başlarda ailesiyle zıtlaşmak zorunda kalmıştır.
Paylaş! | ↑ Kapat
Paylaş! | ↑ Kapat
Ailem Yalnız Başıma Dışarı Çıkmamı İstemiyor, Ne Yapmalıyım?
Tıpkı sizin gibi ailenizin de bir alışma sürecinden geçtiğini sık sık hatırlamanız gerekiyor. Bu tür taleplerin temel nedeni çoğunlukla sizin güvenliğinize dair endişelerdir. Özellikle ebeveynlerin bu tür endişeleri kolay kolay sönmez. Bu sönüş süreci çoğunlukla gözlemler sonrası olur. Yani doğuştan kör olan bir çocuğun, ergenlik dönemine geçmesiyle bağımsız hareket etme taleplerinde artışlar olduğunda da aileler benzer tepkiler verir. Bu tür tepkilerin sonradan görme engelli olanların yakınlarına özel şeyler olmadığını bilmeniz gerekiyor.
Bu tür engellemeleri aşmanın en iyi yolu kararlı bir tavır sergilemektir. Onların isteksizliği nedeniyle bağımsız hareket yetilerinizi sınırlamayın. Bu, en çok kendinize yaptığınız bir kötülük olur -ki kimse için iyi sonuçlar vermez. Gerekiyorsa başlangıçta yakınınız sizden birkaç metre arkada kalacak şekilde ve rızanız dahilinde olan bir takip etme ile bu süreci başlatın. Birçok anda size müdahale edeceklerinden de emin olun. Her seferinde "Müdahale etmeyin, siz daima yanımda olmayacaksınız, öğrenmezsem daha çok zorlanırım" benzeri cümleler kurun.
Tek başına bir yerlere gitme konusunda küçük adımlarla kademe kademe ilerlemek de bir yöntemdir. Önce yakın mesafelerde ve güvenli alanlarda, tanıdık bildik yerlerde bağımsız hareket etmek, zamanla çapı genişletmek ve uzaklaşmak herkes için kolaylaştırıcı ve öğretici olacaktır.
Sonrası mı? Bir süre devam eden isteksizlik ve rahatsızlık, sizin bağımsız hareket yetinizin artmasıyla yön değiştirecektir. Yapılan gözlemlerle sizin temkinli hareketleriniz ve bağımsız yaşamınızdaki ilerleyişiniz, yakınlarınızın kendini iyi hissetmesini sağlayacaktır. Hatta bir süre sonra bu durumdan -sanki çok sıra dışı bir şeymiş gibi- gurur duymaya başlamaları da oldukça olasıdır.
Paylaş! | ↑ Kapat
Paylaş! | ↑ Kapat
Görme Engelli Çocuğu Büyütmek Zor Mudur?
Zorluk, kişilerin kapasitelerine ve çevresel koşullara göre farklılık gösteren bir kavramdır. Görme engelli bir çocuğu büyütmenin zorluğu da ebeveynlerinin yaklaşımına göre farklılık gösterebilir. Yapılması gereken en mantıklı davranış görme engelli çocuğu olan diğer ailelerle iletişim kurmak ve deneyim paylaşımından faydalanmaktır. Parıltı Görmeyen Çocuklara Destek Derneği web sayfasını inceleyebilir veya aşağıda bağlantısına yer verilen içeriği Google'da araştırarak herkese açık dijital kopyasına ulaşabilirsiniz: Canan Çam Yücel - Görme Engelli Bir Bebek Ebeveynlerine Sesleniyor
Paylaş! | ↑ Kapat
Paylaş! | ↑ Kapat
İnsanların Bana Acıyarak Bakmaması İçin Ne Yapabilirim?
Öncelikle insanların görme engelli birine acıyarak bakması sizinle ilgili değil, o kişilerle ilgili bir sorundur. Bu nedenle değişmesi gereken siz değilsiniz.
Bunu bilmek bize belli bir öz güven verir ve herhangi bir acıma davranışıyla karşılaştığımızda, bu davranışın yanlış olduğunu bildirme ve yanlış davranışı düzeltme imkanı doğar.
Toplumların eşitlikçi bir bilinç düzeyine ulaşması, hem belli bir çaba hem de zaman ister. Bu bağlamda, hak temelli engelli örgütlerine katılmak ve bu yönde çalışmak yararlı olur.
Ayrıca benzer süreçleri yaşayan kişilerle deneyim paylaşımlarında bulunmak da bu konuya ilişkin dayanıklılığımızı artırmaya yardımcı olacaktır.
Paylaş! | ↑ Kapat
Paylaş! | ↑ Kapat
Görme Engelliler Dışarıdayken Tuvalet İhtiyaçlarını Nasıl Karşılar?
Görme engelliler dışarıdayken tuvalet ihtiyaçlarını nasıl karşılar?
Bu soruya, "Bu da ne demek yahu?" benzeri başka bir soruyla tıklamış olabilirsiniz.
Sonradan görme engelli olan birçok kişi alışma sürecinin başlarında bu konuda zorlanır. Tuvalete gitmek yerine eve varana kadar beklemek, bu süreçte daha az sıvı tüketmek vb. gibi dışa yansıtılmadan bilerek veya bilmeyerek yapılan davranışlar içine girer. Yakınlarda bir aile üyesi, eş veya bir dost varsa çok dert olmayan bu konu seyahatlerde, toplantılarda vb. ortamlarda zorlaşır.
İşi zorlaştıran şey bir noktaya kadar başka birinden destek talep etmektir. Tuvaletin yerini sormak veya gösterilmesini istemek ağır bir his verir. Özellikle erkek tuvaletlerinde gönül rahatlığıyla bastonun kullanılamayışını da eklerseniz işler zorlaşır. Pisuvuar olmadığı için kadın tuvaletlerininin zemini daha temizdir. Bazı kişilerin yakınları başlangıçta engelli tuvaletlerini önerirler. Ancak bu da pek uygun olmadığı gibi az kullanıldığı varsayılarak seyrek temizlendiği için genellikle kirli olurlar; çünkü erkek çocuklarını yalnız başına tuvalete yollamak istemeyen ama kadınlar tuvaletine de sokamayan anneler tarafından sıkça kullanılır. [Gülümseme]
Neler yapabilirsiniz? (Görme engelliler için.)
- Gerçekçi olun. Mesanenize ve kendinize işkence etmek yerine gerekeni yapın. Yiyin, için, işinizi de görün. Unutmayın ki, hayat sürprizlerle doludur. "Nasılsa otobüsün varmasına 2 saat kaldı, eve kadar sorun olmaz" demeyin. Olur mu olur! Yol kapanır, kaza olur, 2 saat 5 saate uzar, size de daha büyük dert olur.
- Tuvaletin nerede olduğunu sormanın veya garson/muavin/çalışandan bu konuda destek istemenin utanılacak bir şey olmadığını düşünmek dışında aynı zamanda bir tür "iş" olarak değerlendirin. Olması gereken referans çizgiler yoksa, konumlandırmalar ve tarifler yapılmadıysa siz mecburiyeti uyguluyorsunuz demektir.
- Yanınızdaki kişiyi tanımıyorsanız veya daha önce deneyimi olmadığını biliyorsanız onu yönlendirin. Özellikle bu erkekler tuvaletinde oldukça önemlidir. "Pisuvuar değil, kabin" demeyi ihmal etmeyin. "Geldik" dendiğinde sanki kapının önündeymiş gibi elinizi ileri atıp kapıyı itme hamlesi yapmadan önce (tabii o ana kadar bir kapı açılma sesi işitmediyseniz) "Burası kabin, değil mi?" diye sorun. İlk uyarısı dinlenmediği için elini pisuvuar duvarına atıp kapıyı açmaya çalışan kişiler olur.
- Kabindeki klozet tipinden emin olun. Kabin içine girmeden önce, yere temas ettirmeden bastonu içeride bir miktar havadan dolaştırmayı ihmal etmeyin. Unutmayın ki, herkes alaturka/alafranga ayrımını bilmeyebilir. Bastonunuzu kullanmak istemiyorsanız ayağınızı zemin üzerinde hareket ettirerek alaturka tuvalet pozisyonunu çözebilirsiniz.
- Kullanacağınız kabin alaturkaysa ya yanınızdaki kişiye tuvaletin pozisyonunu sorun ya da temkinli hareketlerle içeri girin. Özellikle otobüslerin durakladığı mola yerlerindeki kabinler oldukça dar olduğu için sorun yaşayabilirsiniz.
- Kullanacağınız kabin alafrangaysa klozette hijyenik ped olup olmadığını sorabilirsiniz. Keza eğer özel aracınızla seyahat halindeyseniz bazı petrol dağıtım şirketlerininin tüm istasyonlarındaki tuvaletlerde hijyenik pedin varsayılan olduğunu da hatırlayabilir ve mola yerlerini buna göre seçilmesini isteyebilirsiniz.
- Bastonun ucunun da sıvı sabunla yıkanabileceğini hatırlayın. Yaşanabilecek bir tatsızlık sizin tüm moralinizi mahvedecekse bastonunuzu kullanın, çıkarken önce onu yıkarsınız. Bu tür mekanlarda bastonu yerde sürümek yerine ayaklarınızın ucuna, adımlarınızın hemen önüne dikey ve direkt vuruşlarla kullanabilirsiniz.
- Yaşanabilecek aksaklıkların ve hoş olmayan anların, davranışların üzerinize bir kabus gibi çökmesine izin vermeyin. Aldırmamayı, aldırmamaya çalışarak öğreneceğinizi hatırlayın. Çünkü illa ki sizin de hoşunuza gitmeyen tatsız deneyimleriniz olacaktır.
- Ortak kullanım alanlarının herkes için erişilebilir olması, bir zorunluluk ve temel bir haktır. Bu nedenle, yaşanabilecek sıkıntıların sorumlusu siz değilsiniz.
Ne yapmalısınız? (Engelli yakınları için.)
- "Tuvalete gidiyorum, sen de geliyor musun?" sorusunu sormayı ihmal etmeyin.
- Kabin önündeyken yapmanız gereken en doğru davranış klozet biçimine dair bilgi vermekle yetinmektir. Birçok kişi engelliyle birlikt ekabine girmeye yeltenir, mekan genişse de girer, eliyle klozete dokundurur. [Gülümseme] Körlüğe yeni yeni alışmaya başlamış biriyse takribi kaç adım mesafede olduğunu söylemeniz en doğru olanıdır.
- Yakınınız tuvalete girdikten sonra gardiyanlık yapar gibi beklemek yerine "Ben de işimi görecğeim, çıkınc abuluşuruz" demeniz daha iyidir. Birçok kişi, tanıdığı kişi tuvaletten çıkana kadar bekler ve sonra sanki bir patates çuvalıymış gibi çıktığında kolundan tutup lavaboya götürdükten sonra "Sen bekle, ben de bir gireyim" diyerek gider. [Gülümseme]
- Görme engelli erkeklerin tamamına yakını pisuvuar kullanmaktan ve alafranga klozetten hoşlanmaz. Alaturka klozetleri veya varsa tek kullanımlık hijyenik ped geçirilen alafranga klozetleri kullanmayı severler. Nedeni hijyendir çünkü pisuvuarlar dolu olduğunda klozetler de ayakta iş gören kişiler tarafından kullanılır. Bu nedenle kabinde hijyenik ped kolu varsa bunu söylemeniz veya göz ucuyla tuvalet kağıdı rulosununun dolu olup olmadığına bakmanız ve durumu söylemeniz iyi olur.
- Siz ve yakınınızın cinsiyetleri farklıysa, yakınınızı da haberdar ederek, bir görevliyle ya da içeri girmekte olan biriyle iletişime geçebilirsiniz. Yakınınızla birlikte karşı cinsin tuvaletine girmenin onu aşırı derecede rahatsız edebileceğini unutmayın.
- Tabii tüm bunların ötesinde, en doğru davranışın ne olacağını yakınınıza sormalısınız. Neye ihtiyacı olup olmadığına kendi başınıza karar vermektense kendisine sormak veya bulduğunuz çözüm için kendisinden izin almak en iyi seçenektir.
Paylaş! | ↑ Kapat
Paylaş! | ↑ Kapat
Bağımsız Hareket Sonradan Öğrenilebilir Mi?
[Gülümseme] Elbette… Bu rehberde peşi sıra yer alan bilgilerin çoğunu bizler de başlangıçta bilmiyorduk. Yavaş yavaş, deneyerek, gözlemleyerek öğrendik ve bağımsız hareket yetilerimizi geliştirdik.
İçeriklerde yer alan yoğun bilgi akışının, sizi olumsuz etkilemesine izin vermemenizi öneriyoruz. Bilgilerin sizin hevesinizi kırmak veya gözünüzü korkutmak için değil, sonuca çok daha rahat ulaşmanız için derlendiğini söylemeliyiz.
Bir yerden başlamanız ve ilerleme konusunda istikrarlı olmanız yeterlidir. Böyle bir adımda şu özdeyişi sık sık hatırlamanız da güzel sonuçlar doğuracaktır: Hedefe hızlı koşan değil, istikrarlı yürüyenler varır.
Paylaş! | ↑ Kapat
Paylaş! | ↑ Kapat
Görme Engelliler Para Birimlerini Nasıl Ayırt Eder?
Görme engelliler, para tutarlarını ve birimlerini ayırt etmek için farklı teknikler kullanırlar. Kimi kişi doğrudan yalnızca dokunarak ayırt ederken kimi kişi bu işi bir ölçerle veya teknoloji yardımıyla yapar.
İlginizi çekebilir:
bknz: para ölçer tl şablonu temin etmek
bknz: para miktarlarını ayırma teknikleri
Paylaş! | ↑ Kapat
Paylaş! | ↑ Kapat
Görme Engelliler Hangi Navigasyon Programlarını Kullanır?
Görme engelliler erişilebilir olan tüm navigasyon programlarını kullanabilir. Bununla birlikte, BlindSquare veya WeWalk gibi görme engelliler için geliştirilmiş olan navigasyon uygulamaları daha kullanışlıdır.
İlginizi çekebilir: bknz: wewalk navigasyonu akıllı baston sahibi değilken kullanmak
Paylaş! | ↑ Kapat
Paylaş! | ↑ Kapat
Herhangi Bir Engelli Derneğine Üye Olmam Şart Mı?
Görme engelli olduğunuz için engellilerle ilgili herhangi bir derneğe üye olmanız elbette şart değildir.
Bununla birlikte, benzer deneyimleri paylaştığınız kişilerle bir arada bulunmanın ve dayanışma içinde olmanın sayısız faydası vardır. Burada önemli olan kişisel eğilim ve tercihlerinize göre hangi derneğe yöneleceğinizi seçmektir.
Katılmayı düşündüğünüz derneğin, genellikle yardım ve bağış kampanyalarıyla para mı topladığını yoksa engellilerin haklarına yönelik çalışmalar mı yürüttüğünü inceleyebilirsiniz. Derneklerin yürüttükleri faaliyetlere ve yaptıkları açıklamalara bakarak, toplumdaki "yardıma muhtaç engelli" algısını mı beslediğini yoksa "eşit hakları olan kişiler" olarak görülmesine mi katkı verdiğini değerlendirebilirsiniz.
Ayrıca hak temelli dernekler de kendi içlerinde belli konulara daha çok ağırlık vermektedir. İlgi ve ihtiyaçlarınıza göre; eğitim, teknoloji, erişilebilirlik, kültür-sanat ve spor alanlarında hangi derneklerin daha yoğun çalıştıklarına bakabilirsiniz.
Körcül Yaşam Rehberi olarak yola çıkan Körüz Biz'in proje çalışmalarını ve dernek tüzüğünü aşağıdaki linklerden inceleyebilirsiniz.
Bize katılmak isterseniz birlikte hareket etmekten mutluluk duyarız.
(bknz: hakkımızda)
(bknz: projeler)
Paylaş! | ↑ Kapat
Paylaş! | ↑ Kapat
Görme Engelliler Kıyafetlerini Nasıl Seçer?
Görme engelliler dolaplarındaki kıyafetleri genellikle dokusundan, kumaşından ve etiket veya düğme gibi kimi işaretlerinden ayırt ederler. Renklerini de bu işaretler üzerinden bildikleri için seçimlerini de buna göre rahatça yaparlar. Örneğin fermuarlı hırkanın kırmızı, düğmeli hırkanın siyah, örgü desenli bir başka düğmeli hırkanın da yeşil olduğunu bilerek istediği seçimi yapmış olur.
İlginizi çekebilir: bknz: körcül yöntemlerle kıyafet dolabını düzenlemek ve kıyafet renklerini ayırt etmek
Paylaş! | ↑ Kapat
Paylaş! | ↑ Kapat
"Beni Tanıdın Mı?" Diye Soranlara Nasıl Bir Yanıt vermeliyim?
Bu tür soruların temel nedeni, kişilerin görmemeyi bir "eksiklik" olarak değerlendirmesi veya sese dayalı algıyı "üstün bir başarı" olarak yorumlamasıdır.
Bu soruyu soran kişiye durumu açıklayabilir ve bu tür sorulara gerek olmadığını, tanıyamamanız ve merak etmeniz halinde zaten soracağınızı uygun bir dille anlatabilirsiniz.
"Hoşlanmam! & Severim!" kategorisinde yer alan ve bu tür konularla ilgili içerikleri sosyal medya hesabınızdan paylaşarak durumdan hoşlanmadığınızı arkadaşlarınıza ulaştırmayı deneyebilirsiniz. (bknz: Olur olmadık yerde "Ben kimim?" diye sorulmasından hoşlanmam!)
Bu sorulardan sıkıldığınızı ciddi bir şekilde belirterek net ve doğrudan bir mesaj verebilirsiniz.
Eğlenceli bir halle, "Sen benim kim olduğumu anladın mı?" diye sorup konuyu geçiştirebilirsiniz.
Paylaş! | ↑ Kapat
Paylaş! | ↑ Kapat